Rusya’nın soğuk bir Şubat sabahında Ukrayna’yı işgale girişmesi, dünyayı geri dönülemez şekilde değiştirdi. Yeryüzünün en büyük yüzölçümüne sahip ülkesi Rusya’nın batı komşusu Finlandiya, on yıllardır devam eden tarafsızlığına son vererek NATO’ya katılma kararı aldı.
Helsinki yönetimi, bir diğer İskandinav ülkesi İsveç’le birlikte ittifaka üyelik başvurusu yaptı. Türkiye, hem Finlandiya hem de İsveç’in terör örgütü PKK’ya verdiği destek nedeniyle NATO’ya kabul edilmesini veto ediyor.
Amerikan Wall Street Journal gazetesinde ‘İsveç ve Finlandiya NATO’nun Kuzey Kutbu’nda Rusya’ya karşı koymasına yardım edecek’ başlıklı bir analiz yayımlandı. Arthur Herman imzalı analiz, “Nükleer savaş başlıkları taşıyan 16 balistik füzeyle yüklenmiş gibi görünen üç Rus denizaltısı, Mart 2021’de Kuzey Kutbu yakınlarındaki buzları eş zamanlı kırarak yüzeye çıktı” cümlesiyle başlıyor. İki MiG-31 savaş uçağı ve kara birliklerinin de yer aldığı Rus tatbikatı Umka-2021, kutup bölgesi ve dünya için yeni ve tehlikeli bir dönemin başladığının sinyalini veriyordu.
Yazar Herman’a göre, İsveç ve Finlandiya’nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) katılması Kremlin’in Kuzey Kutbu ve kutup bölgesinde egemenlik stratejisini frenlemek için bir fırsat sağlıyor.
KEŞFEDİLEN 60’A YAKIN DEV REZERV
İklim değişikliğinin bu hızla devam etmesi halinde 2035 yılında ya da 2040’ların ortasında Kuzey Buz Denizi alamet-i farikası olan buzlardan yaz mevsiminde büyük oranda arınmış olacak. Bu, kutuplara sınırı olan aralarında ABD ve Rusya’nın da bulunduğu ülkeler arasında bir enerji yarışının başlaması demek. Mineral bakımından oldukça zengin olan Kuzey Kutbu çevresinde şimdiye kadar onlarca devasa petrol ve doğalgaz rezervi keşfedildi bile. Kuzey Kutbu’nda keşfedilen 60’a yakın dev rezervin 43’ü Rusya sınırlarında, 11’i Kanada’da, altısı ABD Alaska’da ve biri de Norveç’te.
Dünya üstünde keşfedilmemiş enerji kaynaklarının yüzde 30’unun da Kuzey Kutbu’nda olduğu tahmin ediliyor.
Rus ordusu son yıllarda Kuzey Kutbu çevresindeki uçuşlarını artırmış durumda. ABD ordusunun Alaska Komutanlığı, 2020 yılında önünü kestikleri Rus savaş uçaklarının Soğuk Savaş’ın bitişinden bu yana en yüksek sayıya ulaştığını açıkladı.
ÇİN DE GÖZ DİKTİ
Kuzey Kutbu’na göz diken bir başka ülke ise, Vladimir Putin’in müttefiki Çin. Kutup bölgesine sınırı olmasa da buzların erimesiyle açılacak yeni deniz rotası, Çin’in Avrupa’ya erişimini neredeyse yarı yarıya kısaltacak. Halihazırda kullanılan Süveyş Kanalı rotasının uzunluğu, yaklaşık 20 bin kilometre. Kuzey Kutbu’nda buzların erimesi Avrupa’dan Doğu Asya’ya 13 bin kilometrelik yeni bir rotanın açılması anlamına gelecek, bu da gemilerin yolculuğunu 15 gün kadar azaltacak.
Arthur Herman’a göre, Kuzey Kutbu stratejisinde yavaş davranan ABD ve NATO Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla değişikliğe gidebilir. Daha önce ittifak üyesi Norveç üstünden Kuzey Kutbu’nda tatbikatlara girişen NATO, şimdi İsveç ve Finlandiya’nın da eklenmesiyle üç ülkeyle kutup bölgesinde etki alanını genişletebilecek.
NATO’nun muhtemel üyeleri Finlandiya buzkıran gemi inşasında lider bir ülke. İsveç ise sessiz ve son derece etkili bir denizaltı filosuna sahip. Wall Street Journal’daki makaleye göre, söz konusu filo, kutupların savunmasında çok önemli bir rol oynayabilir.
Dahası, İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka katılımıyla kutupta söz sahibi olan sekiz ülkeden Rusya hariç yedisi NATO üyesi olacak.
NATO’YA ÜÇ TAVSİYE
Arthur Herman, Stockholm ve Helsinki yönetimlerinin ittifaka katılması halinde NATO’nun ilk işinin Kuzey Kutbu’nda deniz tatbikatlarına girişmesi gerektiğini ve balistik füzeleri ateşlemesini savunuyor. Herman, bu ay sonundaki NATO zirvesinde ittifakın Arktik Strateji Görev Gücü kurmasının da akıllıca olacağını yazdı. Yazar ayrıca, Kuzey Kutbu’nun yüksek irtifa insansız hava aracı ağıyla sürekli gözetlenmesini ve istihbaratın ittifak üyeleriyle paylaşılmasını da istedi.
Wall Street Journal’daki analizin bir diğer önerisi, NATO’nun bir sonraki zirvesini Kuzey Kutbu’na yakın noktalardan birinde düzenlemesi oldu. Yazar Herman, zirve için Tromsö veya Bodo gibi Norveç şehirlerinin seçilmesiyle ittifakın kutup bölgesindeki tehditleri ciddiye aldığını apaçık göstereceğini de belirtip analizini şöyle noktaladı:
“Putin, kutupların Moskova’ya ait özel yerleşim bölgesi olduğuna inanıyor. NATO ve ABD’nin Putin’in inancının tam tersini göstermesi gerekiyor: Kuzey Kutbu’nun özgür ve açık tutulması hem küresel istikrar ve barış hem de ABD’nin ulusal çıkarları için en iyi politika.”
TÜRKİYE DE VAR
NATO orduları ise halihazırda Avrupa’nın kuzeyinde Vladimir Putin’e gözdağı veriyor. Baltops 2022 tatbikatına 14 ittifak üyesi, İsveç ve Finlandiya katılıyor. 45’ten fazla savaş gemisi, 75’ten fazla jet ve yaklaşık 7 bin askerin yer aldığı Baltops 22’de, NATO’nun en güçlü ordularından birine sahip Türkiye de var.
ABD ASKERLERİ BALTIK DENİZİ’NİN ORTASINDA
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, İsveç ve ABD askerlerinin Baltık Denizi’nin ortasında yeniden askerileştirilen Gotland Adası’na çıkarma yaptığını bildiriyor.
Haber, “İsveçli karar vericiler için Gotland’ı yabancı bir işgale karşı savunmak yüzyılın başında çok uzak bir fikirdi, Baltık Denizi adasını silahsızlandırdılar” cümlesiyle başlıyor. AP, şimdi ise İsveç ordusunun adaya geri döndüğünü, ABD birlikleriyle birlikte yalnızca Gotland’ın 58 bin sakinini savunmayı değil yabancı bir saldırgandan adayı kurtarmayı da tatbikatta uyguladığını aktarıyor.
ABD deniz piyadeleri, Baltops 2022’de Gotland’a denizden çıkarma, paraşütçülerle de havadan indirme yaptı.
İsveçli albay Magnus Frykvall, “Fazlasıyla hazır hissediyorum. Bu, Gotland’da büyük bir sevkiyat anlamına geliyor ve Gotland’dı savunacağız” diyor.
ABD, Baltops 2022’ye helikopter gemisi USS Kearsage’ı gönderdi. USS Kearsage, İsveç’in başkenti Stockholm’e demirleyen tarihteki en büyük ABD savaş gemisi oldu. ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley de tatbikat sürerken Stockholm’ü ziyaret etti, NATO üyelerinin İsveç ve Finlandiya ile dayanışma göstermesinin önemli olduğunu söyledi.
RUSYA DENİZALTILARI DA İZLEYECEK
Baltık Denizi’ni ateş çemberine çeviren adım ise, Rus ordusunun da NATO ile aynı günlerde gövde gösterisine girişmesi oldu. Agence France-Presse (AFP) haber ajansı, Rus donanmasının Baltık Denizi’ne onlarca savaş gemisi yolladığını bildiriyor.
Rusya Savunma Bakanlığı, Avrupa’daki Rus toprağı Kaliningrad açıklarında NATO’ya gözdağı verilen tatbikata 60 savaş gemisi ve 40 jetin katıldığını duyurdu. Rus ordusu, düşman denizaltılarının izlenmesi ve yok edilmesinin de tatbikat planları arasında olduğunu belirtiyor.
HMS DEFENDER YİNE GÖRÜNDÜ
AFP, geçtiğimiz yıl Karadeniz’de Rus savaş uçaklarının uyarı ateşi açtığı İngiliz savaş gemisi HMS Defender’ın Baltık Denizi’nde hemen arkasından geçen bir Rus gemisinin fotoğrafını dünyaya servis etti.
RUSLAR 214 YIL ÖNCE İŞGAL ETMİŞTİ
Baltık Denizi’nin ortasındaki stratejik ada, en sonuncusu 1808’de olmak üzere birçok kez işgale uğramış bir yer. Ruslar, 1808’de Gotland’dı işgal etmişti.
Soğuk Savaş bittikten sonra radikal bir değişikliğe giden İsveç ordusu, Rusların artık bir saldırı düzenleme ihtimalini düşük gördüğü için askerlerini yurt dışındaki barış operasyonlarına yönlendirdi. İsveç ordusundaki küçülme Gotland adasına da yansıdı ve adadaki alay 2005 yılında kapatıldı.
KIRILMA NOKTASI KIRIM’IN İŞGALİ
Putin’in 2014’te Ukrayna toprağı Kırım’ı işgal etmesi, Stockholm’de alarm zillerinin çalmasına yol açtı ve 2018 yılında Gotland’da yeniden bir askeri alay yerleştirildi.
Halihazırda Gotland adasında 400 kadar asker tutan İsveç, Ukrayna işgalinin ardından söz konusu sayıyı artırmayı planlıyor. Bununla birlikte, birçok Gotland sakinine göre İsveç ordusu tek başına adayı savunamaz.
İsveç ana karasına 100 kilometre uzaklıktaki ada, Baltık Denizi’nin diğer tarafındaki Letonya’ya ise 160 kilometre mesafede.
Finlandiya ve İsveç’in muhtemel NATO üyelikleriyle birlikte Baltık Denizi çevresindeki ülkelerin tamamı ittifakta yer alacak, yalnızca Rusya dışarıda kalacak. Rusya’nın Avrupa’daki toprağı Kaliningrad ve Putin’in memleketi St. Petersburg tamamen NATO üyeleriyle kuşatılmış olacak.
Dahası, Finlandiya’nın Rusya ile 1340 kilometreyi bulan bir kara sınırı bulunuyor.
Uppsala Üniversitesi’nden Mikael Norrby, Gotland Adası’nın kontrolünün kimde olduğunun fazlasıyla kritik olduğunu kaydediyor. Norrby’ye göre, Baltık ülkelerine sevkiyat ve destek sağlamak Gotland sayesinde çok daha kolay ya da çok daha zor olabilir.
Rusya, birçok kez İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya başvurması halinde çok ağır sonuçları olacağı tehdidini savurdu. Moskova, Baltık Denizi’ne nükleer silah yerleştireceğini söylüyor.
NATO’DAN TÜRKİYE ÇIKIŞI’Terörden daha fazla mağdur olan bir ittifak üyesi yok’Haberi Görüntüle
Elebaşından gelen emri birebir uyguladıTerör örgütü İsveç siyasetini esir aldı! Haberi Görüntüle
YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYORDanimarka’da tarihi kararHaberi Görüntüle
Dengeler değişti, Washington Post yazdı’Putin’in ısrarı Çin’i kızdırdı’Haberi Görüntüle