Yeni Akit Gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu bugünkü “Temel fıkrası gibi: Mazluma karşı zalimle birleşiyor, bir de efeleniyor!” başlıklı yazısında, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Temel fıkralarını aratmayan 6’lı ittifaka giriş sözlerini değerlendirdi.
Ali Karahasanoğlu’nun bugünkü köşe yazısı şu şekilde:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atıfla, der ki Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu:
“Ben parti meclisine şimdi başörtülü bir kadın aldım. ‘Ezan Türkçe okunsun’ dedi diye bir genel başkan yardımcısını ihraç ettim. Ben barışmak istiyorum!”
Böyle diyormuş, Kemal Bey..
Bunun için de SP, CHP ile ittifak yapıyormuş.. Ben de diyorum ki..
“Türkçe ezan isteyen, AK Parti’nin kapısından içeri bile giremez.. AK Parti’nin parti meclisinde bir değil, birden fazla başörtülü var.. Niye AK Parti ile ittifak değil de, CHP ile ittifak?”
Devam ediyorum soruyorum:
“Türkçe ezan okunsun” diyen, toplumda % 5’lik bir kesim var ise..
Bunlar, “Türkçe ezan okunsun” diyen genel başkan yardımcısı CHP’den atıldı diye, başka partiye mi oy verecekler? Yoksa, “Ne olursa olsun, yine bizim o talebimizi gerçekleştirme ihtimali olan tek parti, CHP” diyerek, ona oy vermeye devam mı edecekler?
Bir soru daha..
“Türkçe ezan okunsun” diyen genel başkan yardımcısı gerçekten bu sözleri sebebi ile mi partiden atıldı? Yoksa dik başlılığından dolayı mı? Zamanından önce konuştuğu için mi?
Veya şöyle soralım soruyu:
“Gerçekten de, ‘Türkçe ezan okunsun’ dediği için, genel başkan yardımcısını attı iseniz. Cumhurbaşkanı adayınızı niçin attınız?”
Veya..
“Ayasofya’nın müze olmaktan çıkarılması hakkında ne düşünüyorsunuz” diye sorulan CHP milletvekili İbrahim Kaboğlu, “Aslında sadece Ayasofya değil, Sultanahmet Camii bile müze olmalı” dediği halde, niye partiden atılmadı?
Bir başka soru daha:
“Parti meclis üyeliğine başörtülü bir avukatı aldığınız doğru. Peki o bayanın, başörtülü olarak avukatlık yapamayacağını belirterek Danıştay’da dava açan Mahmut Tanal halen partinizde değil mi? ‘Türkçe ezan okunsun’ diyeni partiden attınız. ‘Başörtülü avukatlık yapılamaz, başörtülü avukatlık kimliği iptal edilsin’ diyen Mahmut Tanal’ı partiden attınız mı?”
“Türkçe ezan okunsun” diyen, gerçekten bu sebeple atıldı ise.. Ve CHP bu görüşte değil ise..
“İslam dini için ‘Ortaçağ’ nitelemesi yapan Özgür Özel” niye halen CHP’de?
Ve “Türkçe ezan okunsun” diyenin partiden atılmasından iki yıl sonra “Ortaçağ” hakareti yapıldığı halde!
Sorular, sorular..
Devam edelim..
“CHP Genel Başkanı helalleşmek istiyor” diyor, Temel Bey..
Peki..
Bunu isterken, helalleşmek istemeyen.. Dahası “Başörtü yasak olsun” diyenler ne diyor?
Mesela CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2011 yılında milletvekili listesine koyduğu ve başörtü yasakçılığından başka hiçbir özelliği olmayan Nur Serter ne düşünüyor?
İstanbul Üniversitesi’nde başörtü yasakçılığı ile ünlü CHP eski milletvekili Necla Arat ne düşünüyor?
2011 yılında ilk defa milletvekili aday listesine konulan ve CHP’den seçtirilen, başörtü yasağını AİHM’de bile hukuka uygun bulan yasakçı Rıza Türmen ne düşünüyor?
Hepsi, başörtü yasakçılıkılarını sürdürüyor ve CHP’nin parti meclisine alınan başörtülü ismin yanlış olduğunu belirtiyor..
Ve aynı zamanda, her şeye rağmen oylarının CHP’ye olduğunu söylüyorlarsa..
Dahası..
Başörtü yasakçılıklarını bırakmadan, 6’lı ittifakı destekliyorlarsa..
Bunun anlamı nedir?
Söyler misiniz Temel Bey, bunun anlamı nedir?
Gerçekten ben de ikna olmak istiyorum..
Temel Bey gibi olmak istiyorum..
CHP’den bu ülkeye bir zarar gelmeyeceğini düşünerek, rahat etmek istiyorum..
Temel Bey gibi, “70 sene önce, 80 sene önce, 90 sene önce yapılan birtakım icraatlardan dolayı bugün CHP ile konuşmayı günah sayacaksınız. Böyle bir yaklaşım olmaz” cümlesini doğru buluyorum..
Ama “Bugün Mahmut Tanal CHP’de” diyorum..
“Başörtü yasak olsun diye Danıştay’a verdiği dilekçesini hâlâ geri almadı” diyorum..
“Ortaçağ kafası” sözünün, daha iki aylık konuşma olduğunu hatırlatıyorum..
Rıza Türmen’in bugün dahi kapısına gidip sorsak, “Başörtü yasak olmalıdır. Oyum CHP’ye.. Oyum Millet İttifakı’na.. İktidara geldiğimizde, başörtüyü yasaklamalıyız”’ diyeceğini söylüyorum..
80 yıl önceden değil..
Bugünden bahsediyorum..
Ekrem İmamoğlu’nun, 10 yıl önce değil, daha altı ay önce, “Toplumu eşcinsel evliliğe hazırlıyoruz” dediğini hatırlatıyorum..
Temel Bey, altı ay öncesini de beğenmiyorsa..
Daha bir hafta önce, İstanbul’daki bilboardlarda CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun imzası olan afişlerde, “Cinsel yönelime göre dezavantajlar ortadan kaldırılacak” taahhütlerini hatırlatıyorum..
Temel Bey diyor ki, “CHP Genel Başkanı ‘Geçmişte biz birtakım yanlış adımlar attık. Gelin helalleşelim’ diyor. Bu güzel bir yaklaşım. Diğer yandan diyor ki ‘Yok arkadaş, biz helalleşmeyiz’ Ne demek yahu? Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘Hataları yapmış olabiliriz’ karşılıklı da olur bu. İki taraflı, gelin bu memleketin içinde farklı partilerde de olsak birbirimizin boğazına sarılmayalım, bir masaya oturup meselelerimizi oturarak karara bağlayalım.”
Çok doğru söylüyor Temel Bey..
Ne kadar zulmetmiş olursa olsun.. CHP ile helalleşelim.. Ama bunu yaparken, bize zulmetmemiş AK Parti’ye sırtımızı dönerek niye CHP ile helalleşiyoruz, onu anlatsa ya, Temel Bey..
CHP ile helalleşirsin..
Ama “Kusura bakma, helalleşmek demek, senin kuyruğuna takılmak demek değil” dersin.
Zulmedenle, helalleşme ayağına masada oturuyorsun.. “Ne yani oturmayacak mıyız” diyorsun..
Ama..
Helalleşme ihtiyacı duyacak bir hatası olmayan AK Parti ile masada oturmuyorsun..
Sana ziyarete geliniyor, bin bir yalanla gazetecilere gıybet edip, sonra da mızıkçılık yapıp, zalime koşuyorsun..
“Şu anda CHP içinde 90, 80 önce hele 1950’yi baz alırsak 70 sene önce politika içinde yer almış bir kişi var mı? Yok. ‘Efendim öyle diyorsun ama onların zihniyeti devam ediyor.’ Hayır yahu..”
Değişmeyen AK Parti var iken..
Hem de o AK Parti, CHP’nin mazlumu iken..
Az kalsın RP gibi, FP gibi AK Parti de kapatılıyor iken.. Kıl payı kapatma davasından kurtulmuş iken..
Sen o mazlum AK Parti’yi bırakıp..
Değiştiğini iddia eden zalimle niye yola çıkıyorsun, Temel Bey?
Kusura bakmasın Saadetli kardeşlerimiz/abilerimiz..
Temel Karamollaoğlu’nun bu tavrı, Temel fıkralarından bile öte bir şey!”