Sitelerinde açıklıyorlar, sağ olsunlar. Bizler de bilgileniyoruz. Şöyle duyuruyorlar; ‘Son Dakika, TFF resmen açıkladı, Bir Süper Lig hakemi pozitif’. ‘Bir Süper Lig Yardımcı hakemimizin rutin Covid-19 PCR test sonucu pozitif çıkmıştır’, ‘Bir süper lig hakemimiz, 2 yardımcı hakemimiz pozitif’. Avni Erboy ustam, ilk müdürüm böyle haber yazsam buruşturup çöpe atar, defalarca yazdırırdı, hatayı anlayıncaya kadar. Bilmem kaç tane basında çalışanı var. Resmen diyor, TFF zaten resmi kurum değil mi ? Hani nerde 5 N 1 K. K yok, 5 N’ye de gerek yok. Kimler hasta, niye adını vermezsiniz. Ne olacak itibarı mı sarsılacak. Hastalık bu sonuçta. Hepimiz bu hastalığı yaşayacağız.
ODADA KARANTİNADA DEĞİL
Hakem, hakemdir. Hakem veya yardımcı hakem diye ayırmanıza gerek yok. Hasta olunca herkes eşit. Sıfata göre korona tedavisi yok ki. Hakemin adı neden verilmez. Etik mi değil. Niye etik olmasın ? Hasta haklarına da insan haklarına da aykırı değil. Hakemi korumaksa amacınız böyle korunmaz. Odalara kilitlerken sahip çıkın, karantinaya alınınca değil.
OH BE KORONA OLDUM
Oldum rahatladım. Tedbir tamam, olmamak mümkün değil. Kabristanlarda yazar, ‘Her nefs ölümü tadacaktır’. Aslında işyerlerine, evlere asılması gerek. Doğum varsa bitiş de olacaktır yaşamda. Şimdiler bu söz ‘Her nefs bir gün mutlaka korona olacaktır’ şeklinde tarafımdan güncelleştirildi. Ayıp değil, günah değil, olağan, sıradan. Evet ben de koronaya yakalandım. 4 aşı ve çift maskeye, çok da dikkat etmeme rağmen. Önceki hafta çok soğukları aldım, iyi giyinmeme rağmen, bir içeri bir dışarı, terle, üstünde soğusun, rüzgârı da ye kafana. Belki de bir anlık gaflet, çek hava kabarcığını içine hiç de hoş gelmedin korona. 6.günüm karantinada, ev, oda hapsindeyim, mapustan yazıyorum. Şükür iyiyim, güneşi gördüm penceremde.
CÜNEYT ALİAĞA’YA GELSİN
Tenis topuna döndürdüler adamı. O istemez, bu beğenmez, şu da sevmez. Hoş ben de beğenmem hakemliğini. Aynı kategorideydik. Aldı başını yürüdü. O zamandan belliydi. Öyle veya böyle, Cüneyt Çakır bir dünya markası, şampiyonaların gözdesi. Bizde beğenen yok gibi. Bu haller yok saymayı gerektirmez. Herkes haddini bilecek. Diyorum ki. Hani dedi ya bir başkan, ‘Bizim maça verilirse, sahadan takımı çekerim valla’. Ferhat’a tavsiyemdir. Cüneyt’i bu pazar günü Aliağa’da oynanacak Aliağa FK – İzmirspor maçına atayın, Bahattin ve Tarık ile, ekip olarak. Yılın finali yenen işi götürür. Çakır da bir hafta süperinizden uzaklaşmış olur. Aliağa havası iyi gelir, terapi gibi.
ÖMÜRİŞ TURŞUCUSU ÇETO
Güzelyalı Parkı’nın yanında Ömüriş Turşucusu dükkânı vardı, halen daha var. Harika iş yaptı, yıllardır. Beğendirdi, sevdirdi. Tam bir esnaftı, babacandı, sevecendi. Mahalledeki bakkal amca kıvamında bir dürüst zanaatkardı. Halk adamıydı, kendi bizzat dururdu. Selamlaşırdık, hemen turşu doldururdu. Almayacağını bildiğim için hazırlar, elimdekini bırakır kaçardım. Halkın takımı Altınordu’nun müthiş sol bekiydi, 70 yılların efsanesiydi Çetin Ömüriş ağabeyim. Ruhun şad, rahmetin bolsun bir gün bir yerlerde buluşma umuduyla kaptanım Çeto, seviyor seni, unutmayacak bu Meto.
GECE MAÇI BOŞA MASRAF
A’dan Z’ye tüm ahalinin elektrik faturalarına isyan sürerken, bazı yerlerde kesintiler artarken, gözümüzün içine baka baka dalga geçer gibi. Ne diye, gece maçı oynanır ki. Stadın yanabilecek tüm lambaları açık, ışıl ışıl. Harika da fatura nasıl fatura. Yoksa bedava mı ? Statta mı yaşasak acaba. O karda, kışta, ayazda. Herkes ayakta. Sivas’ta mesela gece maçı, çok komik. Akşam niye maç oynanır. Gündüz 40 derece olur, oooh serin serin oynat. Tamam. Ama boranda, bu kıyamette. Bunun adı spor olamaz. Birileri para kazanacak diye. Üşütme, soğuk algınlığı, enfeksiyon, öksürme, hapşırma, sigara, sıcak duman, is, sis, soba karası, mikrop, bir de koronanın virüsü geldi mi. Hasta olur haliyle, o kadar insan. Koronanın ilerlemesinin gece maçlarıyla direkt bağlantısı vardır, araştırılmalı. Tez konusu olur. Sadece bir gece maçı için statta harcanan elektrik miktarı 15 bin kilovatsaati buluyormuş. Bir ay boyunca lig ve kupada ortalama 42 gece maçı oynanıyor, bu da 630 bin kWh enerji boşa harcanıyor yani. Elektrik mühendisi değilim ama rakam ortada. Ya gündüz oynansa ? Fatura ödenemediği için bebeler, çocuklar, hastalar, hamileler, yaşlılar, üşümese… Sporunuz batsın diyesim geliyor. Tam da zengin ve yoksul misali.
NEBİ KARDELEN’E ŞİFALAR
Düdük de çalsalar, özellikle hasretini çektiğimiz eski adıyla yan, şimdi yardımcı hakemlerden. Aslında isme karşıyım. Eskiden yardımcı hakem olmalıydı, gerçekten yardımcı olunurdu. Hakem başarılı olsun, hak yenmesin diye yırtınılırdı. Şimdi yan hakem olmalı adı. Yan yan koşmaktan başka ne yardımcılıkları oluyor ki allasen. Çömlek patlarsa VAR da var nasıl olsa. Hasan Tahsin Ertam, Muhsin Karabağ, Cumhur Balyan, Meriç Ölçüşenler, Rıza Saraç, Hüseyin Kuzuoğlu, Atilla Olkun, Kenan Yıldırım, Hakan Özsağman, Faik Köksal, Biray Doğan, İbrahim Egüs, Mehmet Ali Akmısır, Nebi Kardelen ‘yan’ dense de ‘yardımcı’ hakemliğin duayenleridir, selam olsun. Konuşma güçlüğü çeken, durumu pek iyi olmayan duayenim, güzel insan Nebi Kardelen hocama, şifa diliyorum. Başında bekleyen oğlu Metin Kardelen kardeşime, kolaylıklar diliyorum.
