Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, çalışma hayatındaki yeni döneme ilişkin izlenecek yol haritasını dün açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre, 81 il valiliğine 2 Eylül itibariyle COVID-19 riskleri ve tedbirleri konusunda bir bilgilendirme yazısı gönderildi. Bu yazıda işverenlerin, işyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik risklerine yönelik koruyucu ve önleyici tedbirler hakkında tüm işçileri bilgilendirmekle yükümlü olduğu anımsatıldı. Bilgilendirme sonrasında aşı olmayan işçilere kesin COVID-19 tanısı konması durumunda iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçların da bildirilmesi istendi.
6 EYLÜL’DE BAŞLAYACAK
Bu kapsamda işverenlerin COVID-19 aşısı tamamlanmamış işçilerini yazılı olarak bilgilendirmesi talep edilen yazıda, “COVID-19 aşısı olmayan işçilerden 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle zorunlu olarak haftada bir kez PCR testi yaptırmaları işyeri/işveren tarafından istenebilecek. Test sonuçları, gerekli işlemler yapılmak üzere işyerinde kayıt altında tutulacaktır” denildi.
‘İŞLETMELERDE UYGULAYACAĞIZ’
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, PCR testini de içeren yeni kuralları işyerlerinde uygulayacaklarını söyledi. Alınan önlemlerin önce çalışanların sağlığını koruma amaçlı olduğunu belirten Akkol, “Pandemide elimizdeki en etkili silah aşı. Bizim son yaptığımız ankette de, aşı olmuş çalışanların, risk nedeniyle, aşı olmamış çalışanlarla bir arada olmak istemediği sonucu çıktı. Bu nedenle işyerlerinde huzurlu bir çalışma ortamı sağlanması ve risklerin en aza indirilmesi için aşının bir gereklilik olduğuna inanıyoruz. Pandeminin başlarında, elimizde aşı yokken, çok daha zor dönemlerde işveren-çalışan dayanışmasıyla, işimizi, çalışanlarımızın sağlığını korumayı başardık. Şimdi işimiz daha kolay. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapacağına inanıyorum” diye konuştu.
TESTE GEREK KALMAYACAK
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay da, çalışanların sağlığını korumak için başından bu yana çaba sarf ettiklerini, aşının da bu kapsamda olduğunu söyledi. Geçtiğimiz hafta yayınladıkları genelgeyle, aşı konusunda herkese çağrı yaptıklarını kaydeden Atalay, “İşimizi aşımızı korumak, işyeri barışını sağlamak için çok küçük bir hamle yeterli. Herkes aşısını olursa, belirsizlik de risk de minimuma iner. Ben işyerlerinde PCR testi zorunluluğuna bile gerek kalmadan sürecin tamamlanacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
‘TÜM RİSKLER ANLATILACAK’
Çalışanlara aşı olmama durumuyla ilgili yapılacak bilgilendirmelerde, hastalığın olası sonuçları aktarılacak. Hasta olunması durumunda en iyi ihtimalle iki hafta süreyle geçici iş göremezlik raporu alınacağı, bunun da ücretinde kesintiye neden olacağı aktarılacak. Bunun dışında her çalışan için şartların farklı olduğu belirtilirken, “Örneğin yurtdışına da gidip gelmesi gereken bir çalışansa, aşı olmadığı takdirde gidemeyecek. Bu durumda yine ücreti kesilecek. Ama örneğin yazılımcı ise, evinden çalışması mümkün olacak” bilgisi veriliyor. Tüm uyarılara karşın aşı olmayan ve işyerinden çalışması gereken çalışanlarla geçerli nedene bağlı olarak, iş akdinin feshedilebileceği ifade ediliyor. Böyle bir durumda çalışana kıdem tazminatı hakkının verilmesi gerekiyor.