Taliban, 20 yılın ardından tüm Afganistan’da yeniden hakimiyeti altına aldı. Afganistan Cumhurbaşkanlığı Sarayı başta olmak üzere içerisinde dünya tarihi için oldukça önemli olan tarihi eserlerin bulunduğu birçok bina, müze ve antik kent de Taliban’ın eline geçti.
“BİR ÇOK TARİHİ ESER YAĞMA TEHDİDİ ALTINDA”
Taliban’ın hızla devleti ele geçirmesi ülkedeki kültür varlıklarını koruma görevi olanları, arkeologları da hazırlıksız yakaladı.
Müzeler ve antik kentler yağmaya maruz kalma tehdidi altında.
BAŞGELEN’DEN ACI TESPİTLER
Taliban’ın 2001’deki işgalinde birçok tarihi eseri yok ettiğini belirten Arkeolog Nezih Başgelen, karamsar tespitlerde bulundu.
“2001’DE HEYKELLERİ HAVAYA UÇURMUŞLARDI”
Hurriyet.com.tr’ye konuşan Başgelen şu tespitlerde bulundu:
*Kendilerini ‘radikal İslam’ olarak tanımlanan grupların 2001’de Afganistan’da Bamiyan Buda heykellerini havaya uçurulmasıyla başlayan bu hareket bu çerçevede tarihte alışılagelmiş olaylardan yalnızca kapsamı bakımından değil, yüklendiği anlam bakımından da farklıdır.
*Afganistan’da tüm dünyada nefret uyandıran bu olay yalnızca Bamiyan’la sınırlı kalmamış, daha sonra bazı müzeler ve ören yerleri de tahribattan nasibini almış ve söz konusu grubun Pakistan’da etkili olduğu bölgelerde de benzer süreçler yaşanmıştır.
“SURİYE, MISIR VE LİBYA’DA DA GÖRDÜK”
*Daha sonraları Suriye, Mısır, Libya ve Yemen’de de yaşanan benzer yıkımların Afganistan’da başlayan kültürel varlıkları – tarihi değerleri – arkeolojik eserleri yok etmeyi hedefleyen bu hareketin devamı olarak geliştiği izlenmiştir.
*Burada yaşananlarda ve yapılan yıkımlarda ürkütücü olan ötekileştirilen kültürlere ait izlerin silinmesi ya da belirli bir politik-etnik-dini grubun görüşlerini kanıtlamak için geçmişe seçici bir yaklaşımda davranılmasının çok ötesindedir.
*Afganistan’da başlayan bu hareketin yayıldığı alanlarda etkili olduğu yerlerde dönem, kültür, din-inanç farketmeksizin her türlü kültürel varlığın , arkeolojik eserlerin yeryüzünden silinmesini hedeflediği bilinmektedir. Tarihi ve kültürel eserleri yok etmeyi amaçlayan bu hareketinin “güzel, görkemli, anıtsal” ya da toplumun beğenilerini simgeleyen her türlü kalıntıyı, yalnızca İslam öncesi oldukları için değil, İslami dönemde dahil olmak üzere yok etmeye de yöneldiği görülmüştür.
“UNESCO VE ICOMOS’A BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
*Bu açıdan bakıldığında Afganistan’da yönetimi ele geçiren hareket yeni dönemde farklı bir anlayış içinde olacağını belirtse de, kültürel birikimlere, sanatsal güzelliklere karşı duyulan hıncı taşıdıkça uygarlık tarihindeki benzer olaylardan çok daha farklı uygulamalara ve yıkımlara yol açabilecek potansiyeli olan bir harekettir. Bu açıdan Afganistan’ın kültürel varlıklarının ve müzelerindeki arkeolojik ve sanatsal eserlerin korunabilmesi için UNESCO, ICOMOS gibi uluslararası kuruluşların özellikle bundan sonra yakinen izlemesi gereken hassas bir sürecin içindeyiz.
BİR KISMI 2006’DA YURT ÇIKIŞINA ÇIKARILMIŞTI
Kabil’deki müzede; Yunan-Roma sikke koleksiyonları, Neandertal kalıntıları, tarih öncesi çağlara ait eserler ve Budist sanata dair eserler bulunuyor.
Tilla Tepe, Ay Hatun, Begram ve Tepe Fullol kazılarından ele geçen tarihi eserlerin en ünlü parçaları, 2006 yılında Avrupa ve ABD’deki müzelere gönderilmişti. Faka bu eserlerin Afganistan’a geri gelip gelmedikleri de bilinmiyor.
ŞİMDİYE KADAR YOK EDİLEN ESERLER
Savaşlarda kasıtlı şekilde patlayıcılar kullanılarak yok edilen ülkelerdeki bazı tarihi ve dini eserler şu şekilde:
AFGANİSTAN – BUDA HEYKELLERİ
*Eski Budist yerleşim yeri olan Afganistan içindeki Bamyan Vadisi’nde 6’ncı yüzyılda yapılmış iki buda heykeli Mart 2001’de Taliban örgütü tarafından dinamitlerle yıkıldı.
SURİYE-PALMİRA ANTİK KENTİ
*Suriye’nin başkenti Şam’ın kuzeydoğusundaki Tedmur (Palmira) kentinde DEAŞ, 2015’te birçok tarihi eseri yok etti. Bilinen tarihi milattan önce (M.Ö.) 19’uncu yüzyıla kadar giden Palmira, tarih sahnesinde Asurlular, Persler, Romalılar gibi çok sayıda farklı kültüre ev sahipliği yaptı. Kentteki ünlü El Lat Aslanı Heykeli, Baal Şamin Tapınağı, Palmira’nın en ünlü yapılarından Tetrapilon ve Roma döneminden kalma tiyatro gibi antik kentteki çok sayıda tarihi eser bombalarla, balyoz darbeleriyle yerle bir oldu ve insanlık tarihinin önemli bölümü yok oldu.
SURİYE – HALEP EMEVİ CAMİSİ
*Halep Emevi Camisi de Suriye’deki iç savaş sırasında büyük zarar gördü. İlk olarak M.Ö. 8’inci asırda inşa edilmeye başlanan 11-14’üncü yüzyıllarda Selçuklu İmparatorluğu döneminde şekillenen cami, Selçuklu medeniyetinin incisi olarak adlandırılıyor. Selçuklu İmparatorluğu döneminde 1090’da inşa edilen caminin 35 metre yüksekliğindeki taş minaresi, 2013’te Suriye rejiminin Halep’teki saldırıları sırasında büyük zarar gördü.
IRAK – NECEF’TEKİ HZ. ALİ TÜRBESİ
*ABD işgaliyle büyük yıkıma uğrayan Irak’ta ABD güçleri ve DEAŞ tarafından tarihi ve dini mekanlar şekilde tahrip edildi. Bunların başında ise 977 yılında inşa edilen Hazreti Ali’nin Irak’ın Necef kentindeki türbesi geliyor. Türbe, Irak’ın işgali esnasında Şii direnişçiler etrafına mevzilendiği gerekçesiyle ABD helikopterleri ve tankları tarafından bombalanmıştı. Ağustos 2004’te gerçekleşen saldırı gece boyunca sürerken türbenin duvarı ve kapıları hasar gördü.
IRAK – PEYGAMBER MESCİDİ
*Asur Kralı Esarhaddon döneminde M.Ö. 681-669 yıllarında Hazreti Yunus Peygamber adına inşa edilen cami de DEAŞ’ın Irak’ın Musul kentini işgali sırasında örgüt tarafından yerle bir edildi.
IRAK – MUSUL’DAKİ NURİ CAMİSİ
*Selçuklu Atabeyi Nureddin Mahmud Zengi tarafından 12. yüzyılda inşa ettirilen Büyük Nuri Camisi’nin minaresi DEAŞ tarafından yıkıldı. Cami, eğimli minaresiyle tanınıyordu.