İklim değişikliğinin önümüzdeki yıllarda çok daha fazla etkileyeceğini belirten Bozoğlu, raporla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
KRONİK HASTALARDA ÖLÜM ARTACAK
“Rapora göre, Türkiye’de yaşayan vatandaşların alışık olmadığı sıcak gün ve gecelerin sayısı artacak. Bu da hiç kuşkusuz daha fazla kurumaya, orman yangınlarına ve insanların özellikle yaşlı nüfusun ya da tansiyon gibi çeşitli kronik hastalıkları olan insanların yüksek sıcaklıktan hayatını kaybetme riskinin artacağına işaret ediyor. Yüksek sıcaklık değerleri en çok Anadolu’yu ve Akdeniz havzasını etkileyecek. Ekolojik ve tarımsal kuraklık yaşanacak.
Eğer dünya ortalama sıcaklığı 2 derecelik artışla sınırlandırılabilirse Türkiye genelinde yağış ortalaması yüzde 20 düşecek. Ama artış 4 dereceye ulaşırsa Türkiye’deki yağış ortalaması yüzde 40’a kadar inecek. Toprak neminde 1.5 kattan fazla düşüş görülecek. Tarımsal üretimimizde ve yağışlardaki bu kuraklık bizim çok daha az besine ulaşmamıza sebep olacak. Besin fiyatları artacak. Hatta belirli bölgelerde çok daha ciddi su sıkıntısı olacağı için öncelik insanların suyu kullanması olacak yani üretim yapılamayacak. Yani ciddi bir tarımsal çöküşle 10 yıl içinde karşılaşma riskimiz olduğunu söyleyebiliriz.
İklim değişikliği zararını en aza indirmek için ülke ve toplum olarak bu krizden en az etkilenecek şekilde kendimizi planlamamız lazım. Bunun için ilk adım 10 yıl önce verilmiş kararlardan vazgeçmeliyiz.
ÇED RAPORLARI REVİZE EDİLMELİ
Türkiye’nin bütün sanayi, tarım, üretim, turizm, ormancılık ve ekosistem, kanalizasyon alanındaki çalışmalarını, tekrar ele alması ve iklim değişikliğine uyarlaması gerekiyor. Kentlerimizde mutlaka su kayıp kaçaklarını hiç vakit kaybetmeden önlememiz; kömürlü termik santrallerden, fosil yakıt, doğalgaz kullanımından hızlı bir şekilde vazgeçmemiz; bugüne kadar verilen bütün ÇED olumlu raporlarının yeniden ele alınması gerekiyor.”