Havaların ısınmasıyla araç yangını riski de arttı. Araç içerisinde bırakılan kolonya, dezenfektan, deodorant gibi ürünler, tehlike saçıyor. Raporlara göre, ortam sıcaklığının 30 derece olduğu günlerde araç içindeki sıcaklığın 60 dereceye kadar çıktığını belirten Doç. Dr. Armağan Fatih Karamanlı, önemli uyarılarda bulundu.
Doç. Dr. Armağan Fatih Karamanlı, “Bunu 45 ila 50 derecelik ortam sıcaklıklarıyla karşılaştırmamız mümkün. Bu durumlarda araç içerisindeki ortam sıcaklığının 70-80 derecelere kadar ulaşması mümkün. Bu durumlarda araç içerisinde muhafaza ettiğimiz ürünlere çok dikkat etmemiz gerekiyor” dedi.
“BELKİ DE 70-80 SANTİGRAT DERECEDE PATLAYABİLİR”
Sprey ürünlerin içerisindeki sıvı ya da gazın 120 dereceye çıktığında patladığı yönünde uyarılar olduğunu anlatan Doç. Dr. Armağan Fatih Karamanlı, “Ürünlerin tasarım dönemlerindeki doğrulama testleri, üretim hataları ve kalite kontrol hatalarını bilmiyoruz. O nedenle bu ürünler belki de 70-80 santigrat derecede patlayabilir. Tehlikeleri iki ana grupta toplayabiliriz. Birincisi patlama tehlikesi, diğeri ise yangın” diye konuştu.
SAÇ SPREYİ, DEZENFEKTAN, KOLONYA…
Patlama tehlikesi oluşturan ürünleri 3 grupta topladıklarını anlatan Doç. Dr. Karamanlı şunları söyledi:
“Bunlar belirli bir basınç altında kutularda muhafaza edilen kuru saç şampuanı, saç spreyi, kolonya, dezenfektan yüksek sıcağa maruz kaldığında içerisindeki basınç artıyor. Tasarım sırasında belirlenen limitler aşıldığında bunlarda patlama meydana geliyor. Bu Türkiye ve dünyada raporlanan olaylar arasında. Cam içinde muhafaza edilen dezenfektan, losyon, parfüm gibi ürünlerde de sıcaklığın artmasıyla birlikte hava ve sıvının basıncı artıyor. Bu basınç yine belli bir değerin üzerine çıktığında camın kalitesine göre bunlarda da patlama oluşabiliyor. Üçüncü kategoride çakmak gibi ürünlerin sıcaklıkla birlikte basıncı artıyor. Eğer sızma meydana gelirse patlama olmuyor. Sızma meydana gelmezse çakmaklarda da patlama görülüyor.”
“PİLLERDE PATLAMA VE YANGIN TEHLİKESİ OLUŞUYOR”
Araçlarda kullanılan elektronik ürünlere karşı da uyarılarda bulunan Doç. Dr. Karamanlı, “Bunların içerisinde şarj edilebilen piller var. Bu pillerin içerisinde artı ile eksi kutbu birbirinden ayıran bir mekanizma var. Yüksek sıcaklıklarda genleşme nedeniyle bu mekanizma hasar görüyor. Artı ile eksi kutup birbirine dokunduğunda yüksek ısı meydana geliyor, pillerde patlama ve yangın tehlikesi oluşuyor. Onun için de araçlarımızda özellikle cep telefonu, tablet ve powerbank gibi ürünlerin de bulundurulmamasını tavsiye ediyoruz. Özellikle de araç içerisinde şarja takılı şekilde bu sıcak havalarda bırakılmaması da çok önemli” ifadelerini kullandı.
Yangın tehlikesi oluşturabilecek unsurların da gözlük camı, şişe gibi ürünler olduğunu anlatan Doç. Dr. Karamanlı, “Bunlar güneş ışığı odakladıklarında eğer araç içerisinde yanmaya müsait bir kağıt vb. ürün varsa bunların da alevlenmesine neden olup yangın oluşumunu hızlandırır. Amerika’da en son okuduğum haberde araç içerisinde unutulan bir kuru şampuanın patladığı ve aracın üst sunroofunu delerek dışarı çıktığı yönünde, yine Türkiye’de araç içerisinde koku amaçlı kullanılan spreyde yine bir patlama oluyor ve bu ürün ön camı delerek dışarı çıkıyor. Bunlar çok büyük patlamalar ve etrafta can ve mal kaybına neden olabiliyor” dedi.
“ARACIN CAMLARINI İKİ PARMAK ARALIĞINDA AÇIK BIRAKIN”
Önlem olarak araçların gölge yerlere bırakılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Armağan Fatih Karamanlı, “Bu mümkün değilse ise cam, gözlük, basınç altında bulunan sprey, kuru şampuan gibi ürünleri aracın torpido gözünde, koltuk altlarında, güneş ışınlarına doğrudan maruz olmayacak yerlerde bulundurun. Mümkünse aracın camlarını iki parmak aralığında açık bırakın. İçerideki ısınan havanın dışarıya gidebilmesi açısından aracın ön camına reflektör şeklinde bir parça koyarak güneş ışınlarının içeriye girişini engellemeliyiz. Türkiye’nin ciğerleri yandı çok üzgünüz. Lütfen araçlarınızda bu tür maddelere dikkat edin çünkü araçta başlayacak bir yangında etrafa sıçrayarak büyüyebilir. Araçlarınızı, çevrenizi güvende tutun” uyarısında bulundu.