Hurri-Mitanniler, Urartular, Persler, Romalılar, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular ve Artukluların da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’ın tarihi Suriçi’ndeki 8 bin yıllık Amida Höyük’teki arkeolojik kazılar sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce sürdürülen çalışma kapsamında Amida Höyük’te bulunan Artuklu Sarayı’nın ve onlarca medeniyete ait izlerin ortaya çıkarılması için yapılan kazılarda geçen günlerde 640 adet Osmanlı imalatı Tüfekçiyef el bombası, 48 adet savunma tipi muhtemelen İngiliz Mill 5- M5 el bombası, 77 adeti parça halinde diğerleri dağılmış vaziyete ortalama 90 adet Alman menşeyle el bombası, 3 adet Alman M-24 tipi el bombası, 1 adet Osmanlı Humbara tipi el bombası olmak üzere toplam 782 adet değişik ebatta el bombası çıkarıldı. Bulunan eserler sabah saatlerinde kazı alanında düzenlenen programla sergilendi.
‘MÜHİMMATLARIN EL BOMBASI OLDUKLARI ANLAŞILDI’
Burada konuşan Amida Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, surların kuzeybatı tarafında devam eden çalışmalarda surlardan 2 metre 20 santim uzaklıkta bir alanda el bombası olduğu tahmin edilen Osmanlı dönemine ait mühimmatlara rastlandığını dile getirdi. Prof. Dr. Yıldız, “2 günlük çalışma sonunda bütün mühimmat ortaya çıkarıldı. Mühimmatların el bombası oldukları ağırlıklı olarak 1. Dünya Savaşı’nda hem Osmanlı tarafında hem de itilaf devleri tarafından kullanıldığı anlaşıldı. 640 adet Osmanlı’nın tüfekçiyef el bombası, 48 adet İngiliz Mill 5- M5 türü bomba, 77’si parça halinde diğerleri dağılmış halde yaklaşık 90 adet Alman tipi el bombası 3 adet Alman M-24 tipi el bombası, bir adet de Osmanlı Dönemi Humbara tipi el bombası olmak üzere toplam 782 adet el bombası tespit edildi. Bu el bombaları emniyet tarafından alınarak incelendi. Boşaltılabilenler bizlere teslim edilecek müzelerde sergilenecek, diğerleri ise imha edilecektir” dedi.
Zeminden 1 metre 10 santim derinlikte taş malzemeden yapılan duvarın çevrelediği bir çukurun içerisinde mühimmatların bırakıldığını hatırlatan Prof. Dr. Yıldız, şöyle devam etti:
“Mühimmatın üzeri de salt taşları ile kapatılmıştı. Yaptığımız çalışmalar sonucunda ilk belirlemelere göre Diyarbakır Osmanlı döneminde özellikle 1. Dünya Savaşı Dönemi’nde önemli bir merkez. 13’üncü kolordu merkezidir. Ve burası direkt merkeze bağlıdır. Bugünkü Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin asayişini sağlamakla görevlidir. Burası önem arz ediyor. Osmanlı Devleti, Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalıyor. Bu Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 7’nci maddesine göre İtilaf Devletleri kendi güvenlikleri açısından tehlikeli gördükleri yerleri işgal etme hakkına sahipler. Bu bağlamda Osmanlının sınırlarını koruyacak ve iç asayişini sağlayacak kadar asker ve silah bulundurmasına izin veriliyor. Onun dışındaki silahlar toplatılmaya çalışılıyor. Bizim tahminimiz işte Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası teslim edilmek istenmeyen silahların buraya gömüldüğü ve bu silahların o silahlar olduğunu düşünüyoruz.”
Konuşmaların ardından Amida Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Yıldız, bulunan bombaların özelliklerini anlattı.