İZMİR’in Çiğli ilçesinde, bir kedinin sahipleri tarafından Kurban Bayramı‘nda, 3 gün süreyle aç ve susuz halde güneş altında balkonda bırakıldığı ileri sürüldü. Üst kat komşusunun hortum sarkıtıp, kediye su verdiği anların görüntüsünü paylaşıp, sosyal medyada tepkilerini dile getiren hayvanseverler destek istedi. Fulya- Ömür C. çifti ise ‘Paşa’ isimli kedileri aç ve susuz bıraktıkları iddialarının asılsız olduğunu söyledi.
İzmir’in Çiğli ilçesi, Küçük Çiğli Mahallesi’ndeki bir apartmanın 3’üncü katında yaşayan Fulya ve Ömür C. çifti, bayram ziyareti için Selçuk ilçesindeki annelerini 3 günlüğüne ziyarete gitti. Can çifti, iddiaya göre, 2,5 yıldır kendilerinde olan ‘tekir’ cinsi ‘Paşa’ isimli kedilerini ise mamasını ve suyunu koyup, balkona bıraktı. Apartman sakinleri ve çevredeki hayvanseverlerler, kedinin 3 gün boyunca güneş altında aç ve susuz kaldığını ileri sürdü. Çiftin üst kat komşusu Ayşe Gürlemez (33), balkonundan uzattığı hortumla kediye su vermeye çalıştı. O anları görüntüleyen hayvanseverler, sosyal medyada paylaşıp, tepkilerini dile getirdi, kediyi kurtarabilmek için destek istedi. Kısa süre içerisinde, sosyal medya hesapları üzerinden tepkiler büyüdü.
Balkonundan uzattığı hortumla kediye su veren Ayşe Gürlemez, “Karşı komşularım kedinin balkonda kaldığını görmüşler. Sesler olunca ben de balkona çıktım. Alt katın balkonuna baktığımda kedinin mama ve su kabının boş olduğunu gördüm. Balkonumda duran hortumumu uzatıp, su vermek istedim. Kedi oldukça kötü durumdaydı. Ben hortum uzattığımda korktu ve saklandı. Sonrasında da karşı komşumun söylediğine göre, balkonda oluşan su birikintisinden su içmiş. Sonrasında da karşı komşum, ev sahiplerini arayıp, durumu bildirdi” dedi.’KEDİNİN İYİ BİR AİLEYE VERİLMESİNİ İSTİYORUM’Kedinin sürekli balkonda kaldığını iddia eden bir diğer apartman sakini Funda Alper (51) ise “Bir canlıya zulmü asla kabul eden bir insan değilim. Kim olursa olsun, bunu yapana karşısında duran bir insanım. O hayvanın durumuna da çok üzüldüm. Kedinin iyi bir aileye verilmesini istiyorum” diye konuştu.’ŞİKAYETÇİ OLUP, YASAL YOLLARDAN BU İŞİ ÇÖZECEĞİZ’Hayvanseverlerden Sevda Demirkaya (30) da “Bir sayfada paylaşılmış bir gönderiye beni etiketlediler. Gönderiye baktığım zaman bir kedinin güneş altında balkonda kaldığını gördüm. Hemen gidip bakmak istedim. Bana gönderilen video içler acısıydı. Bölgedeki komşular, kedinin 3 gündür yalnız bırakıldığını, bağırdığını ve ağladığını söylediler. Daha önce de kediye balkonda bakıldığına dair komşulardan videolar aldım. Bayramda 3 gün boyunca ne su ne de maması vardı. Videoda, balkona vuran güneşten kedi dolabın altına girmişti. Kedinin evde yalnız bırakılması ve bu mevsimde güneş gören bir balkonda aç ve susuz olarak bırakılması kabul edilir bir şey değil. Şikayette bulunup, yasal yollarla bu işi çözmeyi planlıyoruz. Gidip konuşmak istedim ancak karşımda küfreden, kavga eden kişilerle karşılaştım. Uzlaşırız diye düşünmüştüm ancak öyle olmadı. Kedinin sahipleri sorumsuz kişiler. Böyle insanların evinde ne köpek ne kedi ne de karınca olmalı” dedi.’BALKONDA DEĞİL EVDE YAŞIYOR’
‘Paşa’nın sahibi Fulya ve eşi Ömür C. ise komşularının iddialarının asılsız olduğunu söyledi. Fulya C., kedilerinin balkonda değil evde kendileri ile yaşadığını belirtip, “2.5 yıldır bizde olan kedimize kötü baktığımız iddia ediliyor. Ama kedimizi sevmesek zaten bir barınağa verirdik. Mamasını ve suyunu koyarak annemizin yanına gittik. Maması bittiği için komşumuz bizi aradı. Bizi aramasıyla bulunduğumuz noktadan sabah yola çıktık ve öğlen gibi evimizde olduk. Kendilerini hiçbir şeyde yeterli hissetmedikleri için başkalarının hayatlarına müdahale etmeyi seven, farklı bir şekilde algı yaratıp insanları örgütlemeyi ve bundan haz duyan insanlar var. Kedimize işkence yapmış gibi bizi göstermeye çalışıyorlar. Mama kabının devrildiğini söylüyorlar halbuki devrilen mama kabı değil, balkonda bulunan çöp kutusunun kapağı. Bizi hiç tanımayan, evimize bir kere dahi gelmeyen kişilerin bizim hakkımızda fikir sahibi olmaları çok üzücü. İddiaları kabul etmiyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Gökçe Adar Çubukçıoğlu