Bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü göstergeler, Türkiye ekonomisinde büyüme eğiliminin devam ettiğine işaret ederken ikinci çeyrekte güçlü ihracatın ve baz etkisinin katkısıyla çift haneli büyüme gerçekleşmesi öngörülüyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığının Kamu Maliyesi Raporu’ndan derlediği bilgilere göre, 2021 yılının ilk çeyreğinde, güçlü yatırımlar ve özel tüketim ile dış talebin desteğiyle büyümede yüksek performans görüldü.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) dün açıkladığı verilere göre, ilk çeyrekte ekonomi yıllık yüzde 7 büyürken, bu dönemde toplam yurt içi talebin (stok dahil) büyümeye katkısı 5,9 puan seviyesinde gerçekleşti. Büyümeye net dış talebin katkısı ise 2019 yılı üçüncü çeyreğinden bu yana ilk defa pozitife dönerek 1,1 puan oldu.
Güçlü dış talep nisan ve mayıs aylarında üretimi desteklemeye devam ederken, 2021 yılının ikinci çeyreğine ilişkin öncü göstergeler ekonomide büyüme eğiliminin sürdüğüne işaret ediyor.
Nisan ayında dayanıklı tüketim talebi güçlü seyrederken, otomobil ve beyaz eşya satışları canlılığını koruyor, tüketim malları ithalatı nisan itibarıyla artışını sürdürüyor.
Öte yandan güven endeksleri nisan ve mayıs aylarında zayıflarken, tüketici kredilerinde yavaşlama eğilimi devam ediyor.
Rapora göre, 2021 yılı ikinci çeyreğinde güçlü ihracatın ve düşük bazın da önemli katkısıyla çift haneli bir büyüme gerçekleşmesi bekleniyor.
OVP HEDEFLERİYLE UYUMLU GERÇEKLEŞMESİ BEKLENİYOR
Para ve maliye politikalarındaki ihtiyatlı duruşla büyümenin yılın ikinci yarısında ılımlı seyredeceği öngörülürken, bu doğrultuda 2021 yılı GSYH büyümesinin Orta Vadeli Program (OVP) tahmini olan yüzde 5,8 ile uyumlu gerçekleşmesi beklentisi güç kazanıyor.
Dış talebin büyümeye önemli ölçüde pozitif katkı sağlaması beklenen 2021 yılında, büyüme kompozisyonunun dengeli bir görünüm arz etmesi öngörülüyor.
Bu doğrultuda, gelecek dönemde yurt içinde ve küresel ölçekte salgının ve aşılamanın seyri ekonomik aktivite üzerinde belirleyici olacak.
Salgının yeniden hızlanması ekonomik aktiviteyi baskılayabilecekken, salgında ve aşılamada olumlu seyir özellikle hizmetler sektörü görünümünü destekleyecek.
İŞ GÜCÜ PİYASASINA YÖNELİK BEKLENTİLER
Kovid-19 salgını ve salgının yayılmasını engellemeye yönelik alınan tedbirler nedeniyle 2020 yılında istihdamda kayıplar yaşandı. Başta hizmetler sektörü olmak üzere fiziki temasın daha yüksek olduğu ve turizmle ilintili sektörlerde istihdam kaybı daha da belirgin gerçekleşti.
Ekonomik aktivitedeki canlanma ve salgının ekonomiye etkisini azaltmak için alınan önlemlerle birlikte iş gücü piyasası 2020 yılı ikinci yarısında toparlanmaya başlamasına rağmen, 2020 yılı genelinde istihdam, 2019 yılına göre yaklaşık 1,3 milyon kişi azaldı.
Bu yıl ise iş gücü piyasasında daha olumlu bir görünüm gözlemlenmekle beraber özellikle hizmetler sektöründeki yavaş toparlanma istihdamı baskılamaya devam ediyor. İş gücü piyasasına yönelik tedbirlerin uygulanmasıyla 2020 yılı haziran – 2021 yılı mart döneminde toplam istihdam yaklaşık 2,4 milyon kişi arttı. Bu yıl mart ayı itibarıyla mevsimsel düzeltilmiş istihdam oranı yüzde 44,3’e yükselirken, işsizlik oranı yüzde 13,1 seviyesine geldi.
Ekonomi Reform Programı’nda, kadınlar ve gençler başta olmak üzere, istihdamı artırmak üzere bir dizi öncelik belirlenirken, reform programında yer alan eylemlerin hayata geçmesi, salgının hız kesmesi ve hizmetler sektöründe beklenen toparlanmanın gelecek dönemde iş gücü piyasasına olumlu yansıması bekleniyor.
Söz konusu eylemlerin arasında, istihdam teşviklerinin revizyonu, ilave istihdama finansman desteği, genç istihdamını ve iş gücü niteliğini artıracak adımlar, yeni nesil çalışma yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve geleceğin işleri odaklı iş gücü dönüşümünün hızlandırılması yer alıyor.
TÜRKİYE ÇİN’İN PEŞİNİ BIRAKMIYOR
Türk ekonomisi yılın ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde bir şekilde yıllık yüzde 7 büyüdü. Türkiye ilk çeyrekte yakaladığı büyüme oranıyla ilk çeyrekte dünyada (Şu ana kadar verileri açıklayan 51 ülke arasında) Çin ve Moğolistan’ın ardından dünyada en hızlı büyüyen 3. ekonomi oldu. Yılın ilk çeyreğinde Çin yüzde 18.3, Moğolistan ise yüzde 15.7 büyüdü.
Türkiye Avrupa’nın en hızlı, OECD ve G20’nin ise Çin’in ardından en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi konumunda yer aldı. Avrupa’da Türkiye’yi yüzde 5.4 ile Estonya takip etti.
TÜRKİYE NADİR ÜLKELERDEN BİRİ OLMUŞTU
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen yılın son çeyreğinde GSYH yüzde 5,9 arttı. Bu sonuçla Türkiye ekonomisi, 2020 yılının tamamında yüzde 1,8 büyüme kaydetmişti.
İspanyol BBVA’nın Büyük Veri Araştırmaları Başkanı Abarca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4. çeyreğin 2021 yılına da işaret ettiği için açıklanan büyüme verisinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Büyümenin son çeyrekte yüzde 6’ya yaklaşarak oluşturduğu baz etkisi oldukça yüksek bir seviyede. Bu durum, (Türkiye’nin) 2021 yılında yüzde 5 veya 6’lık büyüme performansını kolayca gerçekleştirebileceği anlamına geliyor. Bu anlamda politikalarda enflasyonu düşürmek üzerine odaklanılması gerekir.” ifadelerini kullanmıştı.
Capital Economics Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Jason Tuvey de Türkiye’nin, 2020’yi büyümeyle tamamlayan az sayıdaki ülkeler arasında yer aldığını belirtmişti.
Fransa merkezli dünyaca ünlü ekonomi gazetesi Les Echos, Türk ekonomisinden övgüyle bahsetmişti. Gazetede yer alan haberde, “Türkiye, 2020 yılında, ekonomik daralmayı önleyebilmiş nadir ülkelerden biri.” ifadeleri yer almıştı.