Beşiktaş, 1-1 biten Fenerbahçe maçından sonra hakem Halil Umut Meler’i bir daha istemedi.
Hatırlarsınız o kadar gol kaçırılan FB kalecisi Altay Bayındır’ın devleştiği maçta kusur hakeme yüklendi.
O meşhuuur, utanç verici ‘Kara liste’ye alınması beklenmeden gayet insani karar geldi.
MHK şak diye beklemeden bir sonraki maçına atadı yine Meler’i.
Niye beklesin ki.
Amaç ders vermek değil mi.
Tam zamanı.
Kasımpaşa da pazar günkü BJK maçı öncesi anlamlı mesaj verdi;
‘Beşiktaş ile oynayacağımız maç öncesi, karşılaşmanın hakemi üzerinden oluşan tartışmaları endişeyle takip etmekteyiz. Bu tartışmaların hakem üzerinde oluşturacağı baskının mücadeleye tesir etmemesi tek temennimiz. Tek amacı Türk futbolunun başarısına hizmet etmek olan bir kulüp olarak tüm hakemlerimize güveniyoruz’.
Teşekkürler Kasımpaşa.
PCR testinde sıkıntı tok, negatif çıktı, geri dönüş de yok.
Her şey çok güzel olacak, sen Dünya Kupası’na gideceksin Halil Umut Meler.
Büyük düşün, küçük işlerle uğraşma Selçuklu Halil.
***
833 gün sonra Fırat Aydınus da bu cesaretle Galatasaray maçına verildi.
O da yasaklı (?!) idi.
Sevindik ama bu kez de PCR testi pozitif çıktı.
Görevden alındı.
Katakulli olacağına inanmıyorum, inanmak istemiyorum.
Doğrudur diye düşünüyorum.
Anlamadığım da şu.
Hakemliğinin son dönemine giren, hoş cezayı önceki MHK’ler verse de.
‘Ne yapayım bu saatten sonra Galatasaray maçını, çıkmayacağım’ demesini beklerdim Fırat’ın.
Belki de içinden dedi, imdadına PCR yetişti.
Her şerde bir hayır vardır, korona testi ilaç gibi geldi belki de.
Kısacası.
Boş ver sen demeçleri filan.
Koronaya güvenme.
Hakemine güven.
O insan, en azından.
