TBMM Tören Salonu’nda, İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma etkinlikleri kapsamında, ‘100’üncü Yılında İstiklal Marşı Sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyumun açılışında konuşan TBMM İdare Amiri ve AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Mehmet Akif Ersoy’un, Milli Mücadele döneminin ve Türk milletinin, 100 yıl önceki tercümanı olduğunu söyledi.
İstiklal Marşı’nın 100’üncü yaşını gururla kutladıklarını belirten Özalan, “İstiklal Marşı, bağımsız olma istek, inanç, ihtiyaç ve kararlılığımızın bildirisidir. Birey ve toplum olarak kararlarımızı kendimiz alıp, istikbalimize irademizle yön vermektir. Hayatı tanzim etme hak ve yetkisini kullanabilmektir. Yer yüzünde söz sahibi olmak, ayağınızı özgürce basacağınız bir yere sahip olmak, mülkiyet hakkı elde etmektir. Dilini gönlünce konuşabilmek, inandığın şekilde yaşayabilmektir. Karar alırken başkasından onay almamaktır. Bunların olması için ‘Benim’ diyebileceğimiz, egemenliğimizi ilan ettiğimiz, emniyetli, güvenli bir şekilde yaşama imkanı olan toprak parçasına ihtiyacımız var. Ama bir toprak parçasının vatan olması, orada yalnızca egemenlik kurmakla olmuyor. O toprak parçasını nakış nakış işleyip, izler, işaretler, hatıralar bırakmalısınız. Kanınızla, canınızla, malınızla uğruna bedeller ödemelisiniz” dedi.
‘İSTİKLAL MARŞIMIZI KORUMAK VE YAŞATMAK EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZ’
Mehmet Akif’i ve onun şiirlerini daha iyi araştırmak, tartışmak, anlamak ve anlatmak zorunda olduklarını belirten Özalan, “Bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde, kendi kültürleri için önem atfedilen edebiyatçılarla ilgili olarak sadece bir edebiyatçının hayatını ve eserlerini araştırmak üzere özel enstitüler kurulduğunu, özel dergiler çıkarıldığını görüyoruz. Bu anlayışın ve kültürel emperyalizmin bir sonucu olarak da milletlerin kendi öz edebiyatına, edebiyatçısına, kültürüne sırtını dönmesine şahit oluyoruz; üstelik bunun bedelini de kendi toplumuna yabancılaşan kör nesillerle ödüyoruz. Yüksek karakteri, dili ve kültürüne bağlılığıyla ve en önemlisi güçlü nazmıyla edebi kudrete sahip olan Mehmet Akif’e vefa göstermek, onun kelimelerle inşa ettiği hürriyet abidesi İstiklal Marşımızı korumak ve yaşatmak en önemli görevimizdir. Bu nedenle başta Mehmet Akif olmak üzere edebi ve kültürel kimliğimizin bir nevi görünmez muhafızları olan edebiyatçılarımızı hem gelecek kuşaklara hem de tüm dünyaya en iyi şekilde tanıtmak zorundayız” diye konuştu.