Haber7- Enes Taha Ersen
CHP’nin HDP ile yakınlığı son dönemlerde dikkat çekici düzeyde rahatsız etmeye başlamıştı seçmen kitlesini. Özellikle tabanda yükselen seslerin yanı sıra parti içinde de bu konunun tartışılmaya başlanması huzursuzluğu gözler önüne serdi. Bugün ise bu huzursuzluğun son raddesine ulaşıldı, CHP’de istifa yaşandı.
CHP’li milletvekilleri Mehmet Çelebi, Özcan Özel ve Hüseyin Avni Aksoy partiden istifa ettiklerini açıkladı. İstifalarını adeta yaşanan memnuniyetsizliğinin manifestosu niteliğindeki bir mektup ile duyuran üç vekil, CHP’ye çok ağır eleştirilerde bulundu. CHP’de yaşanan istifa gelişmesini uzmanlar Haber7.com’a değerlendirdi.
Genar Başkanı İhsan Aktaş, Sonar Başkanı Hakan Bayrakçı, Optimar Başkanı Hilmi Taşdemir ile Akşam gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ile Türkiye Gazetesi Yazarı Batuhan Yaşar üç vekilin istifasını ve mektubun içerdiği mesajlara ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
İHSAN AKTAŞ: ÖNEMLİ BİR STRATEJİ KURDULAR
Genar Araştırma Şirketi Başkanı İhsan Aktaş, CHP’de yaşanan gelişmeleri ve mektubun iç yüzünde yaşananları değerlendirdi. Özellikle bu vekillerin önemli bir strateji ile partiden ayrıldığına dikkat çekerken, bu durumun tabanda da ihtilaflara yol açabileceğine işaret etti.
“Ben ilk mektuplar yazıldığında şöyle düşündüm, dedim ki bu bir ayrılma stratejisidir. Sayın vekillerin ayrılma stratejisidir. Çünkü milletvekilleri ayrılırken veya bir başka partiye katılacaklarını düşündükleri zaman, bu ayrılmanın ne kadar büyük etki yaratacağını planlayarak ayrılırlar. Bazen böyle teker teker, her gün birisi bazen de… Bu da bu güne kadar vekil ayrılmaları konusunda en sağlıklı stratejiydi. Önemli bir strateji kurdular. Dolayısıyla bir de sol partilerde ihtilaflar bir günlük, üç günlük tartışmalar değildir. Her bir tartışmanın geriye dönük on yıllık izleri vardır. Dolayısıyla ne kadar yüksek artçı şok bırakılabilirse o şekilde çerçeve çizdiler. Etkili de bir ayrılma yapmış oldular. “
“KURULTAYDA KONUŞULAMAYANLAR KONUŞULDU”
Aktaş, üç vekilin mektupta dile getirdiği problemlerin CHP’nin geldiği noktayı özetlediğini ifade ederken, özellikle konuşulmayanların, gündeme getirilmeyenlerin, üzeri örtülen sorunlara bu mektupla dikkat çekildiğini, gün yüzüne çıkartıldığını ifade etti.
“Elbette ki işaret Muharrem İnce’nin partisi gibi görünüyor. Bugün bunu gördük. Bu tabi partinin içerisindeki grupları çok derinlemesine tanımıyoruz. Bundan sonra ne kadar istifanın geleceğine dair bir öngörümüz yok. Ama en azından bu üç milletvekili için şunu diyorum biraz da ben: Kongre’de, CHP kurultayında konuşulamayanları konuştular bence. Yani o ifadelendirdikleri, eleştirdikleri konular; kurultayda bir aday çıksaydı ve rakip olabilseydi muhtemelen bu konuları konuşuyor olurlardı. Yani Atatürkçülük’ten uzaklaşma, HDP’ye yakınlaşma, CHP’den ziyade Abdullah Gül ve diğer partilerin kapısında beklemek gibi Temel eleştirileri var. Kurultayda tek bir yapı oluşunca, hizipçi bir partide tekelci bir yapı kurduğunuz zaman o hizipler kendilerine başka yerde hizipler, başka çıkışlar ararlar. “
Aktaş ayrıca bu mektubun, İnce’nin küçük bir manifestosu olduğunu ifade ederken şunlara dikkat çekti
Bence Muharrem İnce’nin CHP’deki etkisi sıfırlanınca o da siyasi geleceğini dışarda aramaya başladı. Bunun yansımasıdır diye düşünüyorum. Bu mektubun, hamlenin de Muharrem İnce’nin küçük manifestosu olduğunu söyleyebiliriz. Muharrem İnce aday olabilseydi kurultayda, muhtemelen irad edeceği nutuk içerisinde bunlar da olacaktı diye düşünüyorum.
HAKAN BAYRAKÇI: SEÇMENİN ÖĞRENMESİNE NEDEN OLUYOR
Sonar Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı da gelinen noktada mektup krizinin, parti içindeki yaşananların seçmene sirayet etmesine neden olacağını ifade etti. Bayrakçı özellikle ulusalcı kesimin rahatsızlık duyduğu konuların gün yüzüne çıkartıldığını işaret ederek şunları söyledi:
“Bu tür istifalar ve en önemlisi bu tarz istifa gerekçeleri, seçmen tarafından özellikle CHP’ye oy veren muhalif seçmen tarafından öğrenilir diye ben aylar önce “duyulur, bilinir, bu süreçler yaşanabilir” diye anlatmıştım, söylemiştim, konuşmuştum, uyarmıştım kamuoyunu. Şimdi tabi bu tür istifalar ya da parti içi muhalif sesler CHP’nin sayısal açıdan, milletvekili sayısı bakımından kaybından daha çok seçmenin bu tür vesilelerle, bu tür konuşmaları, konuları öğrenmesine neden oluyor. “
CHP’YE EN BÜYÜK DARBEYİ VURUR
İstifa meselesinden ziyade CHP’ye en büyük darbeyi mektup meselesiyle seçmenden alabileceğini belirten Bayrakçı, milli değerlere bağlı Atatürkçü CHP’lilerin yaşanan bu duruma tepki gösterebileceğini ifade etti:
“Yani bu tür olaylar yaşanmasa, istifa ve istifa yaşanırken “kuruluş ilkelerinden saptı” gibi söylemler olmasa seçmen genelde bu tartışmalara şu gözle bakıyor uzaktan. “Ya işte iktidar var, muhalefet var. İktidar muhalefeti itham ediyor, suçluyor. Muhalefet de iktidarı suçluyor.” Ama parti içinden milletvekili seviyesinde istifa olduğu zaman ve bu insanlar da milletvekilleri de istifa sebeplerini anlattıkları zaman, seçmen bunu duyup etkileniyor. Çünkü CHP’nin o 24-25 puanlık seçmeninin en az 20 puanı milli konularda hassas bir seçmendir. Yani sol, sosyalist ve sosyal demokrat diye CHP’ye oy veren insanlar değil. bunlar Atatürkçü ve milli konulara, bayrak, vatan, millet gibi konulara hassasiyeti olan bir seçmendir CHP seçmeni ağırlıklı olarak. Bu kişilerin, bu istifalar ve bu tür eleştiriler vesilesiyle CHP’de sıkıntı olduğunu düşünmeye başlamaları; asıl o, CHP’ye en büyük darbeyi vurur. Dolayısıyla burada problem budur.”
8-9 KİŞİ DAHA İSTİFA EDEBİLİR
Bayrakçı, istifa eden vekillerin yeni adresinin Muharrem İnce’nin oluşu olup olamayacağına ilişkin sorumuza şu cevabı verdi:
Vallahi pek bilemiyorum ama olabilir. 5-6 kişi daha istifa edip gidebilir diyorlar, ancak daha görüşmedim kimseyle, konuşmadım henüz bilgim yok. İçeriden kulis alan Şaban Sevinç söyledi mesela ekranda. 8-9 kişi daha izleyebilir dedi bu vekilleri. Bu konuda benim de duyduğum, bildiğim yalnızca bu.
HİLMİ TAŞDEMİR: TABANDA ÇOK CİDDİ RAHATSIZLIKLAR VARDI
Optimar araştırma şirketleri Başkanı Hilmi Taşdemir de üç vekilin istifasını şu şekilde değerlendirdi:
“Benim beklentim ve bana gelen bir takım bilgiler şu yönde. Zaten bu isimlerin Muharrem İnce birlikte hareket etmeleri bekleniyordu. Ancak uzun zamandan beri oluşan şöyle bir algı ve yapı vardı: Kemal Bey’in oluşturmaya, çekmeye çalıştığı alan ile CHP belli ölçüde gelse de tabanda çok ciddi rahatsızlıklar vardı. Özellikle Atatürk ile olan bazı milletvekillerinin, siyasilerin, İstanbul İl Başkanı da dahil olmak üzere aldıkları tavır, partinin HDP ile olan ilişkisi, PKK’ya yönelik zaman zaman yapılan sempatik açıklamasın yapılması. Nitekim Mehmet Ali Çelebi de yurt dışından demokrasi dilenmek gibi bir tabir kullanmış ki oldukça anlamlı bir söz. Buna benzer gelişmeler CHP tabanındaki ulusalcıları rahatsız ediyordu. Bu rahatsızlık neticesi olarak zaman zaman bire bir konuşmalarda milletvekilleri üzerinde de gösteriyordu. Milletvekilleri arasında milli hassasiyetlerinin fazla olanları zaman zaman Kemal Beyi’i ciddi anlamda eleştiriyorlardı. Gelinen süreç şunu gösteriyor: Bu isimlerin bazıları bir yol ayrımına gelmiş görünüyor. Ya Kemal Bey’in politikalarına destek verip HDP’ye yakın bir duruş gösterecekler. Nitekim Meral Hanım’ın İYİ Partisi’nde bir taraftan HDP’ye yakın, Demirtaş’ın serbest bırakılmasını söyleyen Bahadır Erdem’in de oluşturduğu bir yapı var. Diğer tarafta da her fırsatta HDP’yi eleştiren bazı isimler de var. Dolayısıyla Meral Hanım bir taraftan Ak Parti’ye göz kırparken diğer taraftan da HDP’ye göz kırpan tarafta. Millet İttifakı’nı değerlendirmek için bunu söylüyorum. Kemal Bey’in tavrı net. Bir taraftan bu istifa beklentileri ve diğer süreçlerden dolayı sıkışmış olduğu için ciddi bir sıkışma içerisinde. O sebepten dolayı öğretmenleri, kaymakam ve valileri ötekileştiren, onları militan olarak niteleyen, yolsuzluklarla ilişkilendiren, kendisine oluşan nefret kitlesini de büyüten bir noktaya gelmiş durumda. “
MUHARREM İNCE ARAŞTIRMASI
Taşdemir, CHP kurultayından önce kendilerinin yaptığı bir araştırmada Muharrem İnce isminin CHP’iler tarafından Genel Başkanlığı daha çok kabul gördüğüne dikkat çekerken bu sonucun çarpıcı olduğunu ifade etti:
“Biz son kurultayda bir araştırma yapmıştık CHP’nin başında kimi görmek istersiniz dediğimizde yüzde 41 oranında Muharrem Bey çıkarken, Kılıçdaroğlu yüzde 28 düzeyinde kalmıştı. Bir Genel Başkan ile rakibi arasında bu kadar farkın çıkmış olması, özellikle dikkat çekici. CHP tabanının yüzde kırkı, ellisi Muharrem İnce parti kurduğu taktirde oy veririm diyor. Bu oldukça dikkat çekici. Bunların hepsinin oy vermesi tabiki beklenmiyor ancak parti kurulduğu zaman bu kitlenin yarısının oy vermesi beklenir. Çünkü geçmiş durumlarda parti kurma sürecine giren isimler ile ilgili yaptığımız araştırmalarda aldığımız sonuçlar bu yöndeydi.”
BATUHAN YAŞAR: CHP GERÇEKTEN ÇIKMAZIN İÇERİSİNE GİRMİŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR
“Şimdi bu istifalar bize şunu gösterdi: İçerde bir taraftan da kaynaklarımız var süreci takip ediyoruz. Tabi sessiz büyük bir çoğunluk var, ben onlardan bahsetmiyorum zaten. CHP içerisinde bir de sessiz bir çoğunluk var olayları izliyor sadece. Onlar nasıl bir tavır alacak bilmiyorum ama 9 milletvekilinin daha rahatsız olduğunu biliyorum. Bu üç kişiden hariç, CHP’nin HDP ile giderek daha yakınlaşmasından, PKK ile aynı çizgide görülmesinden… Mesela en son Gürsel Tekin’in PKK’nın sözde ajansı ANF’ye canlı yayında bağlanması… Bakıldığı zaman bu gelişme, en son HDP binasında bulunanları unutturdu. Yani dolayısıyla burada CHP gerçekten bir çıkmazın içerisine girmiş gibi görünüyor.”
MİLLET İTTİFAKININ GELECEĞİ
“Öyle anlaşılıyor ki gelişmeler, Millet ittifakı içerisinde CHP’nin HDP ile baş başa kalacağını gösteriyor bize. Çünkü bu mevcut çizgiden hem Saadet Partisi, hem Sayın Cumhurbaşkanı’nın Saadet Partisi’ne yapmış olduğu ziyaret ve orada konuşulanlar ile sonrasında yaşanan gelişen sürece baktığımızda; İYİ Parti’nin HDP konusundaki rahatsızlığı ile başka konular da… Bu yapıda bir rahatsızlığın olduğunu görüyoruz baktığımız zaman. “
İSTİFALARIN DEVAMI
“Şöyle bir şey söyleyebilirim. Yeni istifalar gelebilir. Bu istifa eden milletvekilleri öyle görünüyor ki Muharrem İnce ile yola devam edecekler. O önemli ama parti içerisinden başka istifaların gelebilecek olması, cumhuriyet ile yaşıt bir partide yaşananların çok büyük rahatsızlık oluşturduğu şeklinde. Ve işte o Atatürkçü çizgiden uzaklaştığı belirtilerek bu istifanın olması zaten bize CHP’deki taşların yerinden oynadığını gösteriyor. Burada bakıldığı zaman terörle ilgili, PKK’ya yönelik hiç bir kınamanın olmaması… Bunları da bırakın HDP ile ilişkilere bu kadar olay olduktan sonra daha da yaklaşılması öyle görülüyor ki CHP’deki rahatsızlığı giderek artırdı.”
EMİN PAZARCI: CİDDİ PROBLEMLERİ VAR
“Beklenen bir gelişme bu. Zaten bu vekillerin uzun süreden beri CHP içerisinde problemleri vardı. Nitekim bu mektup kriziyle bu kamuoyunda göz önüne geldi. Ancak bunların Muharrem İnce ile birlikte hareket ediyorlar, İnce’nin kuracağı partiye gidecekler şeklindeki değerlendirmeler de biraz hafif bir değerlendirme olur. Çünkü bunların, CHP’nin içerisinde ciddi problemleri vardı. Bu ciddi problem CHP’nin kurucu değerler ile artık barışık olmaması, onlarla savaşır bir hale gelmesiydi. Bunlar açık açık kamuoyu önünde ortaya konuldu.”
ULUSALCI İSİMLER VE CHP
“Bunlar ulusalcı isimlerdi. Ulusalcı damarın mecliste kalan son temsilcileriydiler. Muharrem İnce ile birlikte elbette ki hareket edebilirler. İnce de CHP içerisindeki ulusalcı tabana dayanan bir isimdi ve CHP içerisinde kendisini ifade etmesine adeta izin verilmedi. Bu hamleyle CHP adeta ikinci cumhuriyetçilerin eline tamamen geçmiş oldu. Bundan sonra artık içerde ulusalcıların sesi hiç çıkmayacaktır. Bundan sonra ben şunu bekliyorum önümüzdeki günlerde bu ikinci cumhuriyetçi yapıyla mezhepçi yapının kavgaları olacaktır. Çünkü hep böyle olmuştur. İçerde artık itişecek, kapışacak bir ulusalcı damar yok. Parti içindeki iki tane yapı herhalde önümüzdeki günlerde birbiriyle mücadele edecek. “
“MİLLET İTTİFAKININ KAN KAYBETMESİ OLARAK ORTAYA ÇIKAR”
Millet ittifakına yansıması, ittifakın kan kaybetmesi olarak ortaya çıkar. Millet ittifakının dinamosu CHP’dir. CHP’deki zaafiyet ittifaka da yanıyacaktır. Bunun yanı sıra Millet İttifakı’nda farklı sorunlar da ortaya çıkmaya başladı. Ulusalcı kanat da gittikten sonra CHP daha fazla HDP’ye yaklaşacak ve bu durum İYİ Parti’yi rahatsız edecek bir başka gelişmelerin çıkması kaçınılmaz olacak. Bu açıdan Millet İttifakını gelişmeler olumsuz etkileyeceklerdir.