Ortaya çıktığı ilk günden itibaren tüm hayatı değiştiren Covid-19 virüsü hakkında yapılan araştırmalar, bu virüsün vücudun hemen hemen her sistemini etkilediğini ortaya koydu. Ciltteki kızamık ya da su çiçeği benzeri döküntüler ya da kaşıntılar da Covid-19 belirtileri arasına eklendi. Başlangıçta solunum sistemi hastalığına neden olduğu düşünülen bu virüsün deri üzerindeki etkileri hakkında İHA muhabirine bilgi veren Adana Acıbadem Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Deniz Çetinkünar, Kendisine ürtiker şikayetiyle başvuran bir kişinin korona virüse yakalandığını tespit ettiklerini söyleyerek, “Hastamızı sorguladığımız zaman bir hafta önce halsizlik ve kırgınlık yaşadığını söyledi. Kendisine test yaptığımızda hasta pozitif çıktı. Hiç farkında bile değildi. Ürtiker ve beraberinde o belirtiler bizi tanıya yönlendiriyor” diye konuştu.
Deri hastalığı belirtilerini sıralayan Çetinkünar, “Covid-19 enfeksiyonu ilk çıktığında solunum enfeksiyonu olarak düşünülmüştü. Ancak daha sonradan pandemi haline geldikçe diğer organ ve sistemleri tuttuğu anlaşıldı. Git gide artan vakalarla birlikte deri bulguları da ortaya çıkmaya ve yayınlanmaya başlandı. Kızamık benzeri kırmızı deri döküntüsü, vücudun çeşitli bölgelerinde görülüyor. Halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker, kaşıntılı ve kırmızı şişlikler halinde ortaya çıkabiliyor. Yaygın veya bölgesel olarak görülen ürtiker avuç içlerinde de oluşabiliyor. Vücutta su çiçeği benzeri kabarcıklar, kızarıklıklar olabilir. Bu durum daha çok orta yaşlı hastalarda görülüyor. El ve ayak parmakları gibi uç noktalarda kızarıklık, deri altı kanamaları, soğuk yanığına benzer döküntüler oluşabiliyor. Tıpta livedo retikülaris olarak adlandırılan kırmızı-mor renkte ağ benzeri döküntüler de ortaya çıkabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Maskeler sık değiştirilmeli”
Sadece bu bulgulara bakarak, kişinin Covid-19 olduğunu veya atlattığını söylemenin mümkün olmayacağını da belirten Dr. Deniz Çetinkünar, döküntülere eşlik eden ateş, halsizlik, boğaz ağrısı gibi şikayetlerin de olmasının tanıda önemli olduğunu belirtti. Derideki değişikliklerle birlikte diğer bulguları olan kişilerin ise acilen hekime başvurması gerektiğini anlatan Çekinkünar, “Pandemi nedeniyle uzun süre kullanılan maske ve eldiven gibi koruyucu ekipmanlar ile deri ve yüzey temizleyiciler de bazı deri hastalıklarının alevlenmesine ve egzama gibi hastalıkların artışına neden olabiliyor. Uygun olmayan maskelerin kullanımı ve uzun süre değiştirmeden maske kullanılması ve sık değiştirilmemesi nedeniyle yüzde kaşıntı, egzama, akne, roza gibi problemlerin görülmesi sıklaştı. O yüzden maskeler sık değiştirilmeli” diye konuştu.
Dezenfektan ve kolonyanın derideki bariyer fonksiyonunu bozduğunu aktaran Dr. Çetinkünar, “Bunlardan kaçınılmalı ve özellikle katı sabunlar tercih edilmeli. Çok iyi nemlendiriciler kullanılmalı. Eğer deride tahriş, egzama, akne gibi belirtiler varsa deri hastalıkları uzmanı ile görüşülerek uygun tedavi planlanmalıdır” dedi.