Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de 10 milyon Suriyeli olduğu iddiasına yanıt veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye’de 3 milyon 381 bin 429 geçici korumada Suriyeli var” dedi.
Millet İttifakı’nın adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk turda Recep Tayyip Erdoğan’ın farkla gerisinde kalmasına rağmen seçimi kazanmak için sığınmacı konusunu da doğru olmayan açıklamalarla gündemde tutmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde, “10 milyon Suriyeli var, 10 milyon daha gelecek” iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu’na yanıt İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan geldi.
CNN Türk yayınına katılan Süleyman Soylu, konuya ilişkin şunları söyledi:
Rakam meselesi ciddi bir iştir. 2011’de iç savaş çıkmadan önce Suriye’nin nüfusu 21,5 milyon civarındaydı. Uluslararası kuruluşlar, ‘6.5 milyon insan yurdu terk etti, 500 bin insan hayatını kaybetti, 6 milyon insan da yer değiştirdi’ diyor. Suriye’nin nüfusu şu anda 16,5 milyon civarında. 4 milyon İGAP’da nüfus var. Yani bizim sınırımızda komple 6 milyon insan var. 10 milyonu da iç bölgelerde. Rejim ve terör örgütü PYD’nin bölgesinde toplam 10-10,5 milyon üzerinde insan var. Ürdün’de, Lübnan’da, Mısır’da ve Avrupa’da 800 bin kayda geçmiş Suriyeli var. Bu zamana kadar Yunanistan’a geçen 1 milyon 200 bin kişi var denizden geçen. İtalya’ya da 50 bin kişi geçmiş. Karadan da 500 bin kişi Avrupa’ya geçmiş. Toplamda 1 milyon 750 bin kişi buradan Avrupa’ya geçmiş. Türkiye’de şu anda toplamda 3 milyon 381 bin 429 kişi var geçici koruma statüsünde. İkamet izniyle ülkede kalan yabancıların hepsi 1 milyon 308 bin 514 kişi var. Uluslararası koruma kapsamında bulunan 300 bin 720 kişi var.
“Davutoğlu, Avrupa ile alelacele bir anlaşma yaptı”
Ama biz mülteci alırken, ‘Doğu’dan mülteci almayız. Batı’dan mülteci alırız’ diyoruz. CHP de başka bir şey diyor burada. CHP, ‘Biz bu şartı kaldıracağız, Doğu’dan da göç alacağız’ diyor. Şu an Avrupa, Ukrayna’ya bu formülü uyguladı. Burada da bir prosedür var. Belirli şartlarda siz bu insanları istediği ülkeye de gönderebilirsiniz. Dünya, ‘Burada bazı kişiler var. Bu insanlar hangi ülkeye giderse ben yardımcı olayım’ diyor. Yaklaşık 7 bin 500 kişi hayatını kaybetti Suriyeli. Bunların hiçbiri kayıtsız değil, hepsi kayıt altında.
Biz 2011-2012’den beri bir politika setimiz var. Biz bunu uyguluyoruz. Avrupa buna geç uyandı. Bunlar Avrupa’ya geçmeye başlayınca Avrupa, ‘Bir şey yapalım’ dedi. Ben çalışma bakanıydım, Ahmet Davutoğlu o zaman dışişleri bakanıydı. Davutoğlu, ‘Kendime göre bir pozisyon alayım, Avrupa’yı arkama alayım’ diye alelacele bir anlaşma yaptı. Biz burada yine anlaşma gereğince üstümüze düşeni yaptık ama Avrupa hala bu konuda doğru düzgün bir şey yapmadı. Ben 7 yıldır devletin içerisindeyim. Hollanda’nın güvenlik bakanı bir ara bana geldi, bir sürü operasyonlarda onlarla diyoloğumuz var. İngiltere bakanı, Almanya bakanı bir çoğuyla iletişimimiz var. Taliban’la esas itibariyle iletişimimiz yok ama direkt olarak iletişimimiz var. Buradan sadece 100 bin kişi Afganistan’a gönderdik. Bunları iletişime geçmeden gönderemezsiniz.
Sınır güvenliği
Biz 1315 kilometre uzunlukta güvenlik duvarı yaptık. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK), İçişleri Bakanlığı olarak yapıp teslim ediyoruz. Buralarda tarihi işler yapıldı. Suriye sınırında yaparsınız düz arazidir. Ama Çaldıran’da yapmak zor oluyor. Türkiye’nin en soğuk yeri burasıdır. Bazen eksi 40 derece oluyor. En son kasım ayında gittik, ben hayatımda bu kadar çok üşüdüğümü hatırlamıyorum. Van Gölü’nü Sahil Güvenlik’e verdik. Buradan geçiş yapan kaçakları da engelledik. Tüm tecrübemizle biz buna karşı durduk. Bu işin profesyoneli olduk. Burada sınır karakolları var. Buna rağmen biz nasıl burada çaba sergiliyorsak oradan geçen kişi de çaba sergiliyor.
VİP olarak Afganistan’dan 6-8 bin dolara Almanya’ya geçiş düzeni var. Amerika, Afganistan’ı bir uyuşturucu yerine çevirdi. Dünyada uyuşturucuyu CIA yönetir. Biz burada eroin hattını kestik. Burada dünyanın en büyük eroin yakalamalarını yaptık. Van, Ağrı ve Hakkari’de bu işler yoğunmuş, biz bu üç ile baskı yaptık. Makü, PKK’nın yeni karargâhıdır. Burası bize yalnız 40 kilometredir. Burası ana karargâh ama İran’a sorarsanız, ‘Burada böyle bir karargâh yok’ derler. Bu duvar hem teröre karşı bir duvardır, hem uyuşturucuya karşı bir duvardır, hem de insan kaçakçılığına karşı bir duvardır. Burada Tendürek Dağı’na bir uzay üssü gibi bir üs koyduk. Şimdi Ağrı Dağı’na da bir tane kuruyoruz.
“İstanbul’u Suriyelilere kapattık”
Suriye bizim iklimimizin insanları ve Suriyeliler oto kontrolü olan insanlar. Biz bazı yerleri de bu insanlara kapattık. İstanbul’u Suriyelileri kapattık. Mesela biz Fatih’de yabancı öğrenci veya çalışanı da kapattık. Terörden arındırılmış bölgelere dönenler oldu. Bir kısmı döndü, barınamayıp tekrar geldiler. Onları orada barındırmak istemeyenler var. Onların orada yerleşmesini istemiyorlar. PKK da bunu istemiyor, PYD de bunu istemiyor, bence rejim de bunu istemiyor. Devlet politikası olarak biz bu insanları uzun yıllar vatandaşlık konusunda desteklemiyorduk. Türkmenleri orada bölgenin savunmaları karşılığında bırakmayı düşünüyorduk ama baktık olmuyor ki bu insanları kabul etmek zorunda kaldık. Operasyon yaptığımız, terörden arındırılmış yerde 6 milyon insan tutuyoruz. Buradan askeri çekerseniz orayı PYD ele geçirir. Bu da oradan buraya 6 milyon göç demek. Amerika’nın yapmak istediği bölgeye bir terör devleti kurmak. Türkiye buna rıza göster mi?
“Suriyelilerin yüzde 70’i giderim diyor”
Yaklaşık 1 yıldır Suriye’de bunun çalışmaları sürüyor. Katar Emiri, ‘Ben Suriye konusunda yardım yapmak istiyorum’ dedi. Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler’de (BM), ‘Gelin buraya ev yapalım’ dedi. Oradaki devletler yaklaşmadı buna. Katar Emiri de briket evler konusunda destek olmak istedi. Biz bunu bulduk ama bizden sonra vatandaşlar da kendileri yapmaya başladı. Diğer tarafta Türkmen bölgeler var. En önemli bölgelerden birisi. 240 bin konutu Katar yapıyor, biz yapmıyoruz. Burada Katar, ‘Bir bölümünü ben yapacağım, bir bölümünü de sizinle beraber’ diyor. 23 bin konutun yapımı çarşamba günü başlıyor. Katar’ın ortaya koyduğu şart ne? ‘Türkiye’de yaşayan insanlar ancak buraya göç edebilir’ diyor. Yani buradaki insanları oraya göç ettirmek üzerine kurulmuş bir eylem. El Bab, Cerablus ve Tel Abyad’da böyle bir şehir yapılacak. ‘Siz gider misiniz?’ diyoruz, yüzde 70’i ‘evet’ diyor. Katar buradan para almayacak, ‘7-8 sene kaldıktan sonra ben sana sahiplendireceğim’ diyor. O bölgede sanayi sitesi kurduk. Angela Merkel rasyonel bir siyasetçidir. Ben Merkel’i bunlardan ayırırım. Bunların insana ihtiyacı var. Bunlar göçmenleri Türkiye’de tutup daha sonra kendilerine almayı düşünüyorlar. Bunların üretime ihtiyacı var. Zaten 550 bini dönmüş, burada böyle bir olanak verirsen 1 milyonu da dönmez mi?