İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:”Dünyanın çok iyi imtihan veremediği salgın, ülkemizin kapasitesini görmemize neden oldu.Küresel emtia fiyatlarının artışı ülkemize de yansıdı. Karadeniz’deki savaş da küresel dengesizliği artırdı. Fahiş fiyat artışları sadece bizim sorunumuz değil. Avrupa ülkelerinin çoğu bu durumla karşı karşıya.Ya ekonomimizi klasik anlayışa uygun şekilde faiz-enflasyon sarmalına sokacaktık ya da yeni yola girecektik. Biz tüm risklere rağmen ikinci yolu seçtik. Ekonomimizi yatırım, istihdam, üretim, cari fazla yoluyla büyütecek yeni bir programı hayata geçirdik. ” Altını çizerek ifade ediyorum. Bu gerçekler vatandaşlarımızın günlük hayatta yaşadığı sıkıntılara bihaber kaldığımız anlamına gelmiyor. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden yapma kararımızdan geri adım atmadık, atmayacağız. İnsanlarımızın Fahiş Fiyat artışları, enflasyon sebebiyle gerileyen alım güçlerini eskisinden üstüne çıkarmaktır. Asgari ücret artışıyla bu telafiyi bir nebze gerçekleştirmiştik. Ancak Ukrayna-Rusya krizinin enerji ve gıda başta olmak üzere emtiya fiyatlarını tekrar yükselişe getirmesiyle beraber yeni krizleri de meydana getirdi. Hem vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyecek, hem de bizi dünyanın 10 büyük ekonomisinden vazgeçirmeyecek…Milletimiz, asırlardır beklediği yere ulaşmaya, bir el uzatımı uzaklıkta olduğunu biliyor. Milletimize sözümüz var; Türkiye’nin bu tarihi fırsatı kaçırmasına izin vermeyeceğiz.AK Parti olarak, ülkemizi 20 yıldır en ileri demokrasi kalkınma seviyesine çıkarmak için çalışırken birkaç konu üzerine titredik. Birincisi yatırım seferberliği… Edirne’de bütün buğday tarlalarını katran, zift bürümüş. Anlatırsak, bunu kalplere gönüllere kazırsak, vatandaş da “doğru ya, bunlar hakikaten varmış” der. Ülkemizin her vatandaşının hayatına dokunan eserler kazandırdık. Türkiye’nin temel altyapı konusunda kayda değer eksiği kalmamıştır.