“Ayağımızın tozuyla Londra’dan geldik. Önce Fransa’da İklim ve Şehircilik Bakanı’mız Murat Kurum Bey ile istişareler gerçekleştirerek fon yatırımcılarıyla bir araya geldik. Türkiye tam bir ilgi alanıdır.
Tüm merceklerin altına alındığı ülke Türkiye’dir. Adeta fuarın gözde ülkelerinden birisiydi. Oradaki arkadaşlarımız da iyi bir hazırlık yapmıştı. Türkiye gene öncü bir ülke konumunda hareket ederek önemli bir paydaş olmuştu. Sonra Londra’ya yeşil yatırımlar, yeşil dünya ile ilgili bir toplantıya gittik. Londra’da bu toplantıyı Birleşik Krallık ile beraber ilgili bakanlarla birlikte gerçekleştirdik ve toplantı oldukça verimli geçti. Yatırımcılar ve fon yöneticileriyle iki ay önce görüştüğüm kişilerle tekrar, görüşemediğimiz kişilerle ilk defa olmak üzere görüşmelerde bulunduk. Çok çok iyiydi.
Türkiye’nin gücü, bayrağımızın gücüyle dik bir şekilde, alnımız açık bir şekilde ve duruşumuzla gidiyoruz. Ulusal çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa, doğrultusunda mesajlar veriyor ve ülkemizin çıkarları doğrultusunda gelebilecek her türlü yatırım için başta bürokratik engeller olmak üzere her türlü engellerin kaldırılmasında ön ayak oluyoruz. Yurt dışına ülkemizi şikayet etmek için değil, bu ülkeye yatırım yapmayın demek için değil, bu ülkeye yatırım yapmaya gelin, bu ülkede can, mal güvenliği sağlandığı için gelin, bu ülkeye temel insan haklarına öncelik veren adalete vurgu yapan özgürlüklerden asla taviz vermeyen bir ülke olarak gelin diyoruz.
Biz bu ülkenin topraklarına, bu ülkede yaşayan kadını erkeği her türlü genç hanımlara iş dünyasına inanarak gidiyoruz. Gittiğimizde 20 yıllık iktidarın başarılarıyla, 20 yıldır bu ülkeye güçlü liderlik yapan sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle gidiyoruz.
‘BU ÜLKEYE GÜVENİYORLAR’
Gittiğimizde bu ülkenin taraflar arasındaki her türlü zorlukların giderilmesinde nasıl özgün bir şekilde hareket ettiğini gösteren bir ülkenin temsilcisi olarak gidiyoruz. Hiç merak etmeyin bu ülke güçlü bir ülke. Bu ülkeye inanıyorlar, güveniyorlar. Şeffafız, açık sözlüyüz, inançlıyız, kararlıyız. Sorunlarımızı biliyoruz, sorunlarımızın üstesinden gelebilecek her türlü enstrümanı en iyi şekilde kullanabileceğimizi ve adımlarımızı da buna göre atacağımızı bilerek gidiyoruz.
‘TÜRKİYE’Yİ DÜNYADAN POZİTİF AYRIŞTIRDIK’
Dünya iki yıldır olağanüstü bir dönemden geçiyor. Lütfen hatırlayın, iki yıl önce bu zamanlarda dünya karşı karşıya kaldığı bu olayda hesap kitap yapamazken bizler ilk günlerden itibaren aldığımız kararlar ve irade ile Türkiye’yi dünyadan pozitif ayrıştırdık. 2020 yılında dünya küçülürken Türkiye, Çin’den sonra en büyük ülke oldu. Yüzde 1.8 oranında büyüdü. İki yıl önceyi iyi hatırlayın, gelecek ne olacak diye soranlara tek bir şey söyledik. Bu ülke iştahlı bir ülke, genç nüfusa sahip bir ülke, bulunduğu coğrafi ortam itibarıyla bütün dünyanın taleplerini karşılayacak özgün bir yapıya sahip.
‘GÖSTERGELERİMİZ İYİ’
Hedeflerimize ulaşacağız. Çünkü biz zorluklarımızın karşısında gözlerimizi kapatıp zorlukları halının altına sürerek geçiştirelim mantığında çalışmıyoruz. Bunun üstesinden geleceğimizi bilin diyoruz ve güven telkin ediyoruz. İstikrarlı adımlar atıyoruz ve her türlü özveride bulunacaklarla gelin birlikte hissedelim diyerek büyüyoruz. Onun için yüzde 11 büyüdük. 3. ayın sonundayız öncü göstergelerimiz iyi. Satın alma gücü paritesi çok iyi, PMI çok iyi, elektrik tüketimi gayet iyi, fabrikalar çalışıyor ve ihracatımız artarken iç tüketim de devam ediyor. Büyüme aynı şekilde yolunu sürdürüyor.
G20 ülkeleri, OECD ülkeleri içerisinde biz başarı üstüne başarı kaydediyoruz. Antalya turizmin merkezi turizmde başarılar elde ede ede yürüyoruz. Geçen yıl Akdeniz havzasında İspanya’dan fazla turist alan ülke oldu Türkiye. Hızla pandemi öncesi duruma doğru gidiyoruz.
‘TÜRKİYE FIRSATLAR ÜLKESİ’
Daha iyi haberler gelecek. Türkiye adeta bir fırsatlar ülkesidir. Londra’ya her gidişimde farklı bir havayla gidiyorum her dönüşüm farklı bir hava. 21. Yüzyıl bizim yüzyılımız olacak. 21. yüzyıl gençlerimizin önderliğinde yürüyecek. O kadar umutlu, heyecanlı ve geleceğe o kadar büyük bir ümitle bakıyorum ki Allah’ın izniyle yanılmayacağım ve yanıltmayacağız rahat olun.
Birilerinin farklı bir dille, üslupla karamsarlık yayması sizi rahatsız etmesin. İyimserlik temkinli iyimserlik, hesap kitabını bilerek biz yolumuza devam edeceğiz. Varsın birileri farklı düşünsün, varsın birileri korksun. Biz güçlüyüz, cesuruz ve iradeliyiz.
Güçlü ve dinamik üretim yapısıyla her gün yeni fırsatlar doğuyor. Sadece seramik üretmiyoruz. Teknolojinin her alanlarında varız. Dünyada artık Türkiye’deki bilişim teknolojisi konuşuluyor. Askeri teknolojide ilerlemiş ileri teknolojide adımlar atmış, neredeyse gençleri 1 milyon istihdamla devrim yapmış bir ülke olarak bakılıyor. Böylesine bir ülkenin getirdiği özgüven ile hareket ediyoruz. Fırsatları en iyi şekilde değerlendiren bir ülkenin mensupları olarak bu yıl 250 milyar dolar ihracat hedefini aşacağız.
Petrol fiyatları yükseldi. Dış ticaretimizi olumsuz etkiliyor farkındayız. Enflasyona olumsuz bir etki yapıyor farkındayız. Mücadelemizden asla geri adım atmıyoruz. İş gücü piyasasına da iş üreterek yolumuza devam ediyoruz. Yabancı yatırımcılar Türkiye’yi güvenilir ve kazançlı bir ülke olarak görmeye devam ediyor ve bizleri sık sık ziyaret ediyorlar.
‘HIZLI DESTEK PROGRAMLARINI ARTIRIYORUZ’
32 yaş altındaki gençlerimize her türlü imkanı sunuyoruz. Genç istihdamı artırmaya yönelik adımlar atıyoruz. Hızlı destek programlarını artırıyoruz. 1 milyon yazılımcı projesiyle gençlerimize yol veriyoruz. Genç girişimcilerimize gelir vergisinden istisna tanıyoruz. Sigorta prim teşviki uygulamasıyla 1 yıl boyunca SGK’ya prim ödemeden genç girişimcinin iş yapmasını sağlıyoruz.
Tekno girişim desteği programı uyguluyoruz ve yolumuza Türkiye Ekonomik Modeli ile devam ediyoruz. Finansal istikrarın güçlendirilmesi ve Türk lirası mevduat ve katılım hesabıyla kur ataklarına karşı tedirginlikleri gideriyoruz. Yanı başınızda bir savaş olacak kur öngörülmez, ABD Merkez Bankası (Fed) bir açıklama yapacak faizle ilgili kur öngörülmez olur. Son birkaç aydır gördüklerimiz kurun artık stabil olduğudur.
‘TÜRK LİRASINA GÜVENİN’
Ekonominin geneline yayılan bir dizi olumlu etkisini hep birlikte görüyoruz. Milli para biriminize güvenin. Türkiye Ekonomik Modeli ile bundan sonra risklerin bertaraf edildiği ilk başlangıçta yaşanmış olan risklerin iyileştirildiği geleceğe güvenle bakan bir Türkiye’de olduğunuzu unutmayınız. Faiz ve kur odağında sıkışan Türkiye ekonomisini de kurtardık. Finansal risklerin daha öngörülebilir bir biçimde yönetmelerine imkanlar sağlamış olduk.
350 milyar dolar arasında var olduğu sayılan altının da ekonomiye kazandırılması noktasında önemli atılımlar var ve 1 Mart’tan itibaren bunu hızlandırarak devam ediyoruz. Çeyrek hesap hizmeti, enflasyonun indirilmesi noktasında atılacak adımlarla adeta eş güdümlü çalışıyor. Finansal İstikrar Komitesi, Gıda Komitesi ve Ekonomik Koordinasyon Kurulu’yla bu alanda adımlarımızı atıyoruz.
KDV’DE SADELEŞTİRME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Geçen ay hızlı bir şekilde temel gıda ürünlerinde KDV’yi düşürdük. Meskenlerde elektriğin KDV’sini 18’den 8’e düşürdük. Her türlü alanda kademeli geçişleri sağlamaya çalıştık. Vergisel anlamda da adımlarımızı sıkı bir şekilde atmaya devam ediyoruz. KDV’nin sadeleştirilmesi noktasında da önemli adımlar atıyoruz.
BİRLİKTEN BEREKETE UYGULAMASI DEVREYE GİRİYOR
KGF’yi ciddi bir şekilde uyguluyoruz. 60 milyar liralık bir alan sağladık. Bir şartımız var. Alacağınız tüm krediler üretime odaklı olacak. Alacağınız parayı dolara, altına şuraya buraya istemiyoruz. Sıkı bir şekilde KGF dağılımını takip ediyoruz. Aynen enflasyonla mücadele timleri gibi.
Elbette ki her şirket parasını kazanacak ama bu işten farklı bir şekilde gelir elde edeceğim diyenlere enflasyonla mücadele timlerini gönderiyoruz. Aynı zamanda vatandaşların daha ucuz maddelere ulaşması için de Birlikten Berekete uygulamasını devreye alıyoruz ve bunun üzerinden de önemli bir yol açmış oluyoruz. Ticaret Bakanlığımız ihracatı geliştirme anonim şirketini kurdu. Kurumlar vergisinde ihracat yapan şirketlerde 1 puanlık bir düşüş yaptık. 850 bin esnafımızın kazançlarını gelir vergisinden istisna tuttuk. Geçici vergi beyannamesini 4’ten 3’e düşürdük.
‘ÖNEMLİ BİR SÜRECE GİRDİK’
Şimdi endüstri bölgelerinin oluşturduğu mega endüstri bölgelerinde önemli bir sürece girdik. Enerji fiyatları Rusya-Ukrayna gerilimiyle hızla yükseldi. Yeşil enerjiye geçişimizi sağlayacak önemli adımlar atıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Kabine toplantısında önemli iki müjdeyi açıkladı. Tarımsal üretim yapan çiftçilerimize önemli destekler açıkladık. Tamamı bitmiş barajların göletlerin sularını kullanır hale getirecek ikinci müjdeyi de sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Altyapı kanallar projesini de bitirecek 90 milyar liraya yakın projenin ayrıntılarını Urfa’da paylaşacağız. İki yılda barajı tamamlanmış sular topraklar kavuşacak. Ayrıntılarını inşallah pazartesi günü Urfa’da paylaşmış olacağız.
Zorluklar pes etmek için değil. Biz zorluklara karşı pes edeceksek niye buradayız. Hayat denilen şey zorluklarla mücadele edebilmektir. Zorlukların karşısında güçlü durabilmektir. Birilerinin olumsuz havalarıyla hareket etmek değildir. Onlar aynaya baksınlar kendilerini yiyip bitirsinler biz aynaya baktığımızda heyecan, enerji, vatan millet diyerek yolumuza devam ediyoruz.
21. yüzyıl bizim yüzyılımızdır. Israrla ve inatla söylüyorum. İleride çocuklarımız, 21. yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı denildiği zaman inanmayanlar vardı onlar bile kazandı diyecekler. Bu ülkenin kazancı karamsarlara da yeter, kötümserlere de yeter”