NATO Genel Sekreteri Stoltenberg basın toplantısında Rusya-Ukrayna krizine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Stoltenberg açıklamasında “Kamplardan çıkmış durumdalar ve saldırıya hazır Rusya askerleri. NATO kararlı biçimde tüm müttefiklerini savunacaktır. Müttefiklerimiz binlerce savaş yığını yaptı. Aynı zamanda jetlerimiz de uyarı konumuna, gemilerimiz de kuzeyden Akdeniz’e kadar hazır durumda. Biz gereken her şeyi yapacağız. Birliğimizi destekleyebilmek ve birbirimizi korumak için” ifadelerini kullandı.
Stoltenberg “NATO Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırılarına yanıt verecektir. Almanya hükümeti Kuzey Akımı destekleyemeyeceğini açıkladı. Bugünkü yaptırımları açıkladılar, memnuniyetle karşıladık” dedi.
“BEDELİ AĞIR OLACAK”
Rusya’nın tam kapsamlı saldırılarını sürdüreceğini düşündüklerini belirten Stoltenberg “Biz devam eden bir askeri yığınak görüyoruz. Bir geri bir ileri adım atıyorlar. Şu an kamplardan daha fazla asker çıktığını ve saldırıya hazırlanıldığını görüyoruz. Sürekli yanıltma harekatları devam etmekte. Dün akşama bakacak olursak daha fazla Rus askerinin Donbas bölgesine ilerlediğini gördük. Hiçbir zaman saldırıları durdurmak için geç değildir. Biz gerilimi tırmandırmamaları yönünde Rusya’ya çağrıda bulunmak istiyoruz; Rusya bir kez daha güç kullanmaya karar verirse daha güçlü yaptırımlar söz konusu olacak, daha ağır bedel ödemek söz konusu olacak” diye konuştu.
NATO, Rusya’nın Donetsk ve Luhansk kararı sonrası olağanüstü toplandı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu. Stoltenberg, “Rusya’nın bölgede 150 binden fazla askeri var. Askeri araçlar, drone, İHA, elektronik hava sistemleri ve füzelerin olduğu güçlü bir askeri teçhizatlarının olduğunu görüyoruz. Bizler oturup konuşmaya hazırız. Rusya ile kendi güvenlikleri için önemli olan konuları konuşabiliriz” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’ya askeri desteğin süreceğini de belirten Stoltenberg “Doğu kanadında mevcudiyetimiz artabilir” dedi.
“RUSYA 2014’TEN BERİ DONBAS’TA”
Rus askerlerinin Ukrayna’ya girip girmediği sorusuna yanıt veren Stoltenberg, “Rusya yıllardır zaten 2014’den bu yana Donbas bölgesinde. Bu aslında mevcudiyetlerini inkar ettikleri dönemdi. Ayrılıkçı olarak adlandırılan kişiler Rus personeli, uzmanları tarafından yıllardır destekleniyordu. Rusya zaten farklı operasyonlar altında mevcudiyetini sürdüyor. Şimdi daha fazla Rus birliği bölgeye giriyor. Ki durumu daha da ciddi haline getiriyor bu. Bu bölgelerin tanınması çıktı ki bu bölgeler Ukrayna’ya ait bağımsız konumdaydılar, dolayısıyla giderek durum daha ciddi hal alıyor. Bunun da ötesinde bölgede Rusya’da askerlerinin arttırdığını ve saldırıya hazırlandığını görüyoruz. Rusya’nın 150 binden fazla askeri var bölgede. Buna ek olarak deniz ve hava güçleri de yer almakta. Bu güçler kısmen Ukrayna’nın içinde zaten. Kırım, Donbas bölgesinde yer alıyorlar. Doğu ve güneyde yer alıyorlar. Kuzeyde kısmen Rusya’da, kısmen Belarus’ta. Bunlar muharebeye hazır birlikler. Aynı zamanda füze, tank, drone, İHA, elektronik hava sistemleri, İskender füzeleri, dolayısıyla bunlar güçlü ekipmanlar, güçlü teçhizatlar. Burada bir askeri teçhizat olduğunu görüyoruz. Daha fazla askerin kamplarından çıktığını ve herhangi uyarı olmadan saldırabilecek konumda olduğunu görüyoruz. Sürekli tekrar ettiğimiz gibi Rusya’nın seçim yapması söz konusu olabilir. Bir geri adım atıp, NATO müttefikleriyle çalışabilir. Biz diyaloğa açığız, bunu çok kez söyledik. Rusya ile kendi güvenlikleri için önemli olan konuları konuşabiliriz” ifadelerini kullandı.
Stoltenberg ayrıca “Gördüğünüz şey aslında şu, belli başlı bölgeleri kabul ediyorlar. Luhansk ve Donetsk halk cumhuriyetlerini kabul ediyorlar. Nasıl değerlendirirseniz değerlendirin, bu aslında Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin ihlali anlamına geliyor. Bunların kabul edilmesi Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne zarar vermekte. Net bir şekilde bu durumu kınıyoruz. Yaptırımları da memnuniyetle karşılıyoruz. Almanya’nın da kararı söz konusuydu. Kuzey Akım 2 projesinin kabul edilmesini durduruyoruz dendi. Biz zaten Baltık devletlerinde mevcudiyetimizi arttırdık. 2014’de Kırım’ın yasa dışı yolla ele geçirilmesinden sonra gerçekleştirdik. Tabii ki planlarımız var. Eğer gerekirse savunmamızı daha da arttırabilmek amacımız. Çatışmaları engelleyebilmek, müttefiklerimize temel sorumluluklarını hatırlatarak yanlış bir hesaba düşülmesine engelleyebilmek. Ve tabii ki müttefiklerimize herhangi bir saldırıda bulunulmasını engellemek” açıklamasında bulundu.
“BİZ HAZIRIZ”
NATO’nun görev gücünün konuşlandırıp konuşlandırmadığı sorusuna Stoltenberg şu yanıtı verdi:
“Biz hazırız mukabele görev kuvveti olarak. Ancak konuşlandırmadık. Biz NATO müttefik ülkelerin güçlerini konuşlandırdık. ABD birliklerini konuşlandırdı Avrupa’da. İngiltere, Estonya da mevcudiyetini iki katına çıkardı. Diğer müttefiklerimiz İspanya, Hollanda, Danimarka ve diğerleri asker, gemi ve uçak göndermeye karar verdiler. Fransa muharebe gruplarına hazır olduğunu söyledi Romanya’da. Biz NATO mukabele görev kuvvetinin hazırlığını arttırdık, ancak konuşlandırmadık.”
“RUSYA BEKLEDİĞİMİZ ŞEYİ GERÇEKLEŞTİRDİ”
Rusya’nın aylardır söyledikleri şeyi gerçekleştirdiğini ifade eden Stoltenberg “Rusya toprağının dışında güç kullanma izni istemek zaten aslında Rusya’nın son aylardaki kararlılığını gösteriyor. En tehlikeli adım bu. NATO ve müttefikleri olarak kış aylarında ‘Biz Rusya’nın Ukrayna sınırında asker yığını yapıyor’ demiştik. Rusya beklediğimiz şeyi gerçekleştirdi. Uyarılarımız dinlenmedi. Önemli ölçüde Ukrayna çevresinde askeri gücünü arttırdı. Bir bahane oluşturmaya çalıştılar. Tüm bunlar tehdit edici gelişmeler. Mesajımız şu; Rusya’ya çağrıda bulunuyoruz. İleri adım atmayın, geri adım atın diyoruz. Yeniden diplomatik çabalara katılmalarını istiyoruz. NATO diyaloğa hazır. Bunu net olarak açıkladık. Rusya’ya gönderdiğimiz mektuplarda, aynı zamanda Amerika Rusya’ya gönderdiği belgelerde oturup konuşabiliriz dedik. Biz temel değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bu temel değerlerden biri de; her ulusun kendi iradesinden vazgeçmemesi. Biz tüm müttefiklerimizi savunmamızı sürdüreceğiz. Rusya bizim bağlayıcı bir anlaşma imzalamamızı istiyor. Güçlerimizi çekmemizi istiyor. Biz bunu kabul edemeyiz. Bu birinci ve ikinci sınıf NATO üyeliği anlamına gelecektir. Biz bu prensiplerden vazgeçmeyeceğiz. Siyasi diyaloğa girmeye hazırız” dedi.