Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan ailelerin direnişi 900 gündür aralıksız devam ediyor.
Evlat nöbetindeki baba Süleyman Aydın, 6 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için HDP il binası önünde beklediklerini belirterek, “900 gündür bu arkamda görmüş olduğunuz halkın çocuklarını çalan partinin önünde evlatlarımızın mücadelesini veriyoruz. Çünkü HDP olmasaydı PKK da olmazdı. HDP bizzat kendisi kabul ediyor, kandilin şubesi olduklarını. Bizler demiyoruz, kendileri açıklamalarında belirtiyorlar. HDP hiçbir zaman Kürt halkına sahip çıkmadı. 900 gündür bizler kapılarındayız ve maalesef bizlere sahip çıkmadılar. Çünkü suçludurlar ve suçlu olduklarını için kepenklerini kapatıp kaçtılar. HDP ile ittifak yapanlar bakınız HDP parti binasının kepenklerini kapatıp gitmişler. Biraz elinizi vicdanınıza bırakın ve bunlarla yol yürümeyin. Kürt halkına faydası olmayan bir HDP sizlere mi faydası olacağını düşünüyorsunuz? Ey CHP, ey İYİ Parti ve ey DEVA Partisi size mi faydası olacak. Görüyorsunuz, 14 ila 15 yaşlarındaki çocuklarımızı dağa göndermişler ve 900 gündür bizler kapılarında feryat ediyoruz, bizi görmemezlikten geliyorlar. İnşallah Allah’ın izniyle zafer Diyarbakır anne ile babalarının olacaktır. Bizler mücadelemizi de sonuna kadar devam edeceğiz” dedi.
“HDP’NİN ÖN KAPISI MECLİS, ARKA KAPISI İSE KANDİL”
Diyarbakır’da ikamet eden inşaat işçisi Celil Begdaş da, 2019 yılı Ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs’ta ortadan kaybolan oğlu Yusuf’un HDP’liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını ifade etti. 900 gündür kış demeden, yaz demeden, çamur ve hastalık demeden çadırı bırakmadıklarını hatırlatan Begdaş, “Bizim yaptığımız eylemler sonucunda HDP’yi burada kapattık ve kalesini yıktık. Suçlu oldukları için kaçtılar. Şimdi arka kapıdan giriyorlar. Bu arkamda görmüş olduğunuz HDP’nin ön kapısı meclis, arka kapısı ise Kandil kapısıdır. Arka kapıdan gizli gizli girip çıkıyorlar. Çocuklarımızın gönülleriyle gittiklerini iddia ediyorlar ama kimse yalan söylemesin. Kesinlikle öyle bir durum yok. Dağdan gelen çocukların hepsi bizim çocukların burada bulunan ailelerin çocuklarını zorla tutulduklarını belgeli bir şekilde belirtiyorlar. Bizim çocuklarımızın gelmesini istiyoruz ve gelsinler, okullarına devam etsinler. Çocuklarımızın elleri kalem tutsun, Türkiye’ye faydaları olmasını istiyoruz. Vicdanı olan insanlara sesleniyorum, gelin buraya burada bulunan ailelere destek çıkınız. Bizlerde evlatlarımızı almadan buradan asla gitmeyeceğiz” diye konuştu.
“900 GÜN İÇERİSİNDE 34 ÇOCUK PKK’DAN KAÇARAK TESLİM OLDU”
2015 yılında dağa kaçırılan kardeşi Muhammed Canbey için nöbete katılan abla Ruken Canbey ise 900 gündür HDP’nin kapısı önünde yılmadan ve davalarından vazgeçmeden çocukları beklediklerini ifade etti. 900 gün içerisinde 34 çocuk PKK’dan kaçarak teslim olduğunu hatırlatan Canbey, sözlerini şöyle sürdürdü:
“En azından HDP ve PKK’dan 34 çocuğumuzu aldık. Bu çocuklar ailelerine kavuştu, anne ve babalarının sevinç gözyaşlarını gördük. Bu, bize umut oldu ve 900 günde 34 çocuğun gelişi umutlarımızı yükseltti. Allah’ın izniyle bizlerde çocuklarımıza ve kardeşlerimize kavuşuruz. İnşallah amacımıza ulaşacağız. 900 gün değil, 900 bin yılda geçerse, ömrümüz olduğu müddetçe bu kapıda kalkmayacağız. Bu çocukları ve bu kardeşlerimizi istiyoruz. Ben ve ailemde ömrümüzün sonuna kadar kardeşimin peşinde olacağız. Onu HDP ve PKK’dan kurtarana kadar kesinlikle davamızdan vazgeçmeyeceğiz. İnşallah da davamızda başarılı olacağız.”
“HDP-PKK, ÇÖZÜM SÜRECİNDE BARIŞI SAVAŞA ÇEVİRDİ”
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden gelip evlat nöbetine devam eden Necibe Çiftçi ise 900 gündür mücadele verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini vurguladı. Evlatlarının acısı halen içlerinde olduğunu altını çizen Çiftçi, “Benim bir oğlum dağda, mağaralarda kurtlara ve kuşlara yem ediyorlar. Diğer oğlumda mezardadır. Kim yaptı? HDP ile PKK yaptı. Bunu Kürtlere yapan hep HDP ile PKK’dır. Barış sürecinde kurtlar gibi şehrin içerisine girdiler, köylere girdiler, çocukları kaçırıp dağa götürdüler ve barışı savaşa çevirdiler. Barış olmadı, olan da Kürtlere oldu. Allah, bunu onlara bırakmasın. 4 yetimimi sahipsiz bıraktılar ve bu 900 gündür ben burada bu acılar içerisinde gözüm yoldadır. İnşallah, Allah’ın izniyle devletin gücüyle ben evladıma da kavuşurum. Bir kapım kapandı, diğer kapım açılsın. Dağda bulunan gençlere de çağrım, oğlum, çocuklar, siz hepiniz bana Rojhat gibisiniz, geri dönün. Gelin güvenlik güçlerine teslim olun. Bakınız, devlet bizlere bir kucak açmış geri dönün. 34 evladımız gelip devlete teslim oldu. Yeter artık sizlerde geri dönün. Ya öleceksiniz ya da döneceksiniz” ifadelerini kullandı.
