Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ), kullanılmış maske ve eldivenlerin potansiyel bulaş
riski etkisini azaltmak amacıyla üretilen sterilizasyon cihazı (CleVir), Türk Patent ve
Marka Kurumu tarafından tescil edildi. Covid-19’un omicron varyantında olduğu gibi
kolay bulaşan virüslerin kaynağında yok edilmesini sağlayan cihazın yurt içi ve yurt
dışında yaygınlaştırılması için çalışmalara başlandı. DEÜ rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar,
“DEÜ Teknoparkı’nda (DEPARK) bünyesinde üretilen ve halk sağlığının korunmasında
önemli bir rol üstlenecek cihazın ülkemize katma değer sağlayacağına da inanıyoruz” diye
konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) maske ve eldivenlerin kaynakta sterilizasyonu için
üretilen CleVir cihazı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edildi. Halen DEÜ
Rektörlüğünde ve DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi’nde kullanılan cihaz, kullanılmış
maske ve eldivenlerden potansiyel virüs bulaş riskini sıfıra indiriyor. Virüsleri UVC
ışınlarıyla yok eden CleVir cihazı, özellikle insan hareketinin yoğun olduğu hastane, okul,
kamu kurumları, havaalanları gibi kalabalık alanlarda kullanılacak şekilde tasarlandı. DEÜ
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Duygu Özel Demiralp ve DEÜ Mühendislik
Fakültesi’nden Prof. Dr. Görkem Akıncı’nın Dokuz Eylül Üniversitesi Teknoparkı
(DEPARK) bünyesinde kurdukları DG Biyoteknoloji firmasında ürettikleri ve yurt içinden
büyük talep görmesi beklenen cihazın Ur-Ge projesiyle yurt dışına da pazarlanması
hedefleniyor. Cihazın, koronavirüsün omicron varyantında olduğu gibi kolayca bulaşan
virüslerin kaynağında azaltılmasında ve halk sağlığının korunmasında önemli bir rol
üstlenmesi bekleniyor.
BULAŞ RİSKİNİ YOK EDİYOR
Küresel koronavirüs pandemisinin etkilerini ortadan kaldırmak için Dokuz Eylül
Üniversitesi’nin ilk günden bu yana yoğun bir çaba gösterdiğini belirten DEÜ Rektörü Prof.
Dr. Nükhet Hotar, “Bu kapsamda maske, mesafe ve temizlik uygulamalarını destekleyen
projelerimizi de kararlılıkla sürdürüyoruz. Üniversitemiz bünyesinde üretilen CleVir cihazı da
uzun zamandır günlük hayatımızın bir parçası olan bulaş riski yüksek maske ve eldivenlerin
nitelikli bir şekilde toplanmasında büyük bir görev üstleniyor. Söz konusu atıkların temas
edilmeden sterilize bir şekilde bertaraf edilmesine olanak sağlıyor” dedi.
CleVir cihazını DEÜ Rektörlüğünde ve üniversite hastanesinde bir süredir kullandıklarını
belirten Rektör Hotar, “Türkiye’nin İlk Sağlık İhtisas Teknoparkı olan DEPARK’ta
faaliyetlerine devam eden DG Biyoteknoloji firmamız, cihaz için DETTO Patent Ofisi
aracılığıyla patent başvurusunda bulunmuştu. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil
işlemleri başarıyla tamamlandı. Firmamız, Ticaret Bakanlığı Ur-Ge Destek Programı’ndan
onay alan ‘Dokuz Eylül Ulusal Sağlık Endüstrilerinin İhracat ve Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesi Projesi (SURGE)’ ile bu ürünü yurt dışında pazarlama fırsatı da yakalayacak.
Yerli ve milli üretim anlayışını kendine ilke edinen, Ar-Ge ve inovasyon ikliminin ihtiyaç
duyduğu tüm hizmetleri sunan DEPARK’la, bünyemizdeki firmaların ulusal ve uluslararası
pazarlara erişiminde de önemli bir rol üstleniyoruz. Tıp ve mühendislik alanından iki
hocamızın güçlerini birleştirerek hayata geçirdikleri cihazın, ülkemize katma değer
sağlayacağına inanıyoruz. Kıymetli hocalarımız Prof. Dr. Fatma Duygu Özel Demiralp ve
Prof. Dr. Görkem Akıncı’yı başarılarından dolayı tebrik ediyoruz” diye konuştu.
OMİCRON VARYANTI ÖRNEĞİ
Cihazın buluşçularından DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. F. Duygu Özel Demiralp ise, insan
hareketinin yoğun olduğu alanlarda atık maske ve eldivenlerin yüksek bulaş riski taşıdığını
belirterek, “Kullanım ömrünü dolduran maske ve eldivenler, özellikle yoğun giriş çıkışların
olduğu hastane, okul, havaalanı, kamu kurumları gibi alanlarda atık kutularına atılıyor. Ancak
koronavirüsün omicron varyantında olduğu gibi yüksek bulaş riski taşıyan koşullarda virüs
yükünü kaynağında azaltarak bulaşıyı önlememiz gerekiyor. UVC teknolojisini kullandığımız
cihaz, olası virüsleri yok ederek yayılımını engelliyor ve atıkların toplanmasından sorumlu
görevlilerin sağlığına da güvence altına alıyor. Covid-19’un omicron varyantında olduğu gibi
sadece damlacıkla bulaşan virüslerin hayatımıza girdiği bu dönemde CleVir cihazımızın
hastalıkla mücadelede önemli bir görev üstleneceğini düşünüyoruz. Covid-19 ve sonrasında
oluşacak her türlü varyantın yanı sıra farklı virüs ve bakteri kaynaklı hastalıklarda da etkili
kimyasal yöntemler ve yakma gibi yöntemlerin kullanılmadığı çevreci bir yöntemle
dekontaminasyon yapan CleVir cihazımızın kullanımının yaygınlaşması için çalışmalarımızı
sürdürüyoruz” açıklamasında bulundu.