Bozkurt’ta 11 Ağustos’ta şiddetli yağış sonucu Ezine Çayı’nın taşmasıyla meydana gelen sel felaketinde, 8 katlı Ölçer Apartmanı yıkıldı. Müteahhit Mehmet Ö. tarafından 3 yıl önce yapılan apartmanda oturan Arzu-Ramazan Yücel’in ikizleri İclal ve Ecrin Yücel (12) ile Reyhan-İzzet Özdoğan çiftinin ikizleri Kerem Ali ve Ayşe Miray Özdoğan (7) da kayboldu. Binanın enkazında 5 gündür süren arama çalışmaları sonucu gece saatlerinde Özdoğan çiftinin ikizleri Kerem Ali ve Ayşe Miray ile Yücel çiftinin ikizlerinden İclal’in cansız bedenine ulaşıldı. Ecrin’i arama çalışmaları ise sürüyor.
10 YIL SONRA TÜP BEBEK İLE İKİZLERİ OLMUŞ
Selde ikizlerini kaybeden Yücel ve Özdoğan çiftlerinin, çocukluk arkadaşı ve 10 yıl sonra tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi oldukları ortaya çıktı. Aslen Bozkurtlu olan ancak aileleri yıllar önce İstanbul Okmeydanı Talatpaşa Mahallesi’ne taşınan Ramazan Yücel ile İzzet Özdoğan’ın, ilkokul, ortaokul ve liseyi birlikte aynı yerde okuduğu öğrenildi. Çocukluk arkadaşı olan Ramazan Yücel ve İzzet Özdoğan’ın, yine Bozkurtlu olan ve kendileri gibi yıllar önce Talatpaşa’ya taşınan çocukluk arkadaşları Arzu Yücel ve Reyhan Özdoğan ile evlendiği ve 10 yıl sonra tüp bebek tedavisiyle ikizlerine kavuştuğu ortaya çıktı. 3 yıl önce yaz tatilini memleketlerinde geçirmek için Ölçer Apartmanı’nda altlı üstlü daire satın alan çift, sel felaketinde ikizlerini kaybederek aynı kaderi paylaştı.
‘KEŞKE SEL BİZİ GÖTÜRSEYDİ’
Sel felaketinde eşleri çalıştığı için İstanbul’da olan, kendileri ise çay kenarındaki araçların kaldırılması anonsu ile evden çıkarak, yıkılan binanın enkazında kalmaktan kurtulan Arzu Yücel ile Reyhan Özdoğan, ikizlerinin cansız bedenlerinin bulunduğu haberi ile yıkıldı. Enkaz başında umutla beklerken çocuklarının ölüm haberini alan anne Reyhan Özdoğan, çocukluk arkadaşı Arzu Yücel ile sel öncesi araçların çay kenarından kaldırılması anonsu ile evden çıktığını anlatarak, “Elektrikler yoktu. Oğlum Kerem Ali bana cep telefonumu vererek ‘Işığını yakarak in anne’ dedi. Evden çıktıktan sonra köprü dakikalar içinde yıkıldı. Eve giremedim bir daha. Kızım ve oğlum balkona çıktı. Balkondan çok el salladık birbirimize. Bana dediler ki ‘Anne orada durma, sel götürür seni, sel seni götürecek anne’. Keşke sel bizi götürseydi. Nasıl dayanacağım bu acıya? Keşke arabaları çekmeseydik evin içinde kalsaydık. Arzu bana dedi ki ‘Gitti Reyhan gitti’. Biz saatlerce ‘Ne yaptık’ diye dövündük” diye konuştu.
‘NEDEN ÇIKTIM EVDEN, DİYE KENDİMİ SUÇLUYORUM’
Yaz tatilinde Bozkurt’a geldiklerini anlatan Reyhan Özdoğan ise “Çocuklarımız rahat etsin, diye geldik. Onlar bizim için endişelenirdi. Balkondan çok el salladık birbirimize. Çocuklarım bana el salladı. ‘Arzu’nun kızlarını da bizim eve alın’ dedik. İkizlerin hepsi balkondaydı. Telefonda konuştuk. Biz sokaklarda durduk arkadaşımla Arzu ile el eleydik. Çocuklarımın öğretmenleri arıyor. Allah’ım ben nasıl dayanacağım? Her şeyim onlardı. Ben kendimi suçluyorum; neden çıktım evden? 1 ay önce eniştem geldi bizim eve. ‘Bu çay taşarsa nereye kadar taşar?’ dedik. ‘Buraya kadar taşar’ dedik. Oğlum ben evden çıkarken girişteki bisikletini kenara çekmemi istemişti. Ben dönseydim onunu bisikletini alıp dönecektim, kurtaracaktım. Ben bu tarafa döndüm, köprü yıkıldı. Böyle bir şey olamaz. Eşime söyledim, 4 saate geldi İstanbul’dan” dedi.