ScienceNews’ta yer alan habere göre, bilim insanlarından yeni bir salgın için uyarı geldi. Sonuçları Lancet’te yayınlanan çalışmaya göre, pandemi döneminde milyonlarca çocuğun zorunlu aşıları yapılmadı.
Araştırmaya göre, 2020 yılında yaklaşık 10 milyon çocuk kızamık aşısının ilk dozunu olmadı. 8,5 milyon çocuğun ise difteri, tetanoz ve boğmaca veya boğmaca öksürüğü için aşılanmadığı belirtiliyor.
Uzmanlar eksik aşıların 2014 yılında California’daki Disneyland’da yaşanan kızamık salgını gibi olayların yeniden yaşanmasına neden olabileceği konusunda uyarıyor ve bu durumun savunmasız çocukları riske atabileceğinin altını çiziyor.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Pınar Okyay “Ölümcül, son derece bulaşıcı bir virüs olan kızamık, bağışıklama boşluklarını affetmez. Askıya alınan bağışıklama faaliyetleri ve gecikmiş kampanyalardan kaynaklanan kızamık bağışıklığı boşlukları, kızamığın yeniden canlanmasının bir habercisidir” diyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Semra Akkuş Akman ise tehlikeyi “Pandeminin başlangıcında sağlık kuruluşlarından hastalık kapma korkusuyla yaşanılan aşılamadaki aksama, her geçen gün artan aşı karşıtlığı ile birleşince, dünyada aşıyla önlenebilir hastalıklara karşı savunmasız bırakılan çocuk sayısı arttı” sözleriyle anlatıyor.
• Kızamık salgını yeniden kapıda mı?
• Rutin aşıların yaptırılmamasının altında aşı karşıtlığı mı yatıyor?
• Olası bir kızamık, difteri vb salgında neler yaşanır?
Tüm bu soruları ve daha fazlasını sorduğumuz uzmanlar, hurriyet.com.tr’ye özel bilgiler verdi, aileleri ise özellikle uyardı.
‘KIZAMIĞIN BULAŞICILIK KATSAYISI 11 İLA 18 ARASINDA’
Prof. Dr. Pınar Okyay, kızamığın çok bulaşıcı bir hastalık olduğunu söylüyor, “Temel bulaşıcılık katsayısı 11-18’dir. Yani her vaka duyarlı bir toplumda 11 ile 18 arasında kişiye hastalığı bulaştırabilmektedir. Bu hızlı bulaş sonrasındaki hastalığın klinik ağır seyri özellikle bebek ve çocuklarda ölümle sonuçlanabilmektedir” diyor.
VİRÜSÜN YAŞAYABİLECEĞİ TEK KAYNAK İNSAN
Hastalığın bu bulaşıcı ve öldürücü özelliğinin yanı sıra iyi bir yönü de var; virüsün bulunabileceği yani yaşayabileceği tek kaynak insan. Etkili ve güvenli bir aşı varlığında insanlar da kaynak olmaktan çıktığında ortadan kaldırılabilir. Pınar Okyay, bu konuda çok şanslı olduğumuzu çünkü bilim insanları sayesinde çok etkili ve güvenli bir aşımızın bulunduğundan bahsediyor ve ekliyor: “Ancak hastalık çok bulaşıcı olduğundan, kızamık virüsünün dolaşımının durdurulabilmesi için toplumun %95’inin kızamık aşısı ile aşılanması gerekiyor.”
25,5 MİLYON ÖLÜM ÖNLENDİ
Son verilere göre, dünyada 2000-2019 yılları arasında ilk doz kızamık aşısı olanlar %72’den %86’ya yükselmişti. Aynı dönemde küresel ikinci doz kızamık aşısı da benzer şekilde arttı ve 2000’de %18’den 2019’da %71’e ulaştı. Bu dönemde kızamıktan tahmini 25,5 milyon ölüm önlendi.
Prof. Okyay, “Ancak bu yeterli değil. Yeryüzünde kızamık virüsünün dolaşımı devam ettikçe, bir toplumun tamamı aşılanmış olsa bile, aşı etkinliği %95 olarak kabul edildiğinde her yıl o toplumda aşılanların %5’inde, yani her 100 aşılının 5’inde korunma sağlanamayacak ve bu kişiler hastalığa duyarlı olmayı sürdüreceklerdir. Virüse duyarlı kişi sayısı yeterli sayıya ulaştığında, uzun aralıklarla da olsa, kızamık salgınları görülecektir” şeklinde konuşuyor.
“Zaten aşılamadaki düşüşlerin yaşandığı ülke ve bölgelerde zaman zaman bu salgınlar görülmüştür” diyen Okyay durumu örneklerle açıklıyor: “Örneğin, 2007 yılından başlayarak Avrupa’da, Fransa, İtalya, İsviçre, Avusturya, Almanya, Norveç̧, Hollanda, Bulgaristan’da kızamık salgınları oldu. On binlerce olgu ve onlarca ölüm bildirildi. Kızamık 2018’de çoğu çocuk ve bebek olmak üzere 140.000’den fazla can aldı, hepsi önlenebilirdi.”
TÜM DÜNYADA SEKTEYE UĞRADI
Dr. Semra Akkuş Akman, “Covid-19 pandemisi sürecinde çocukluk çağında aşıyla önlenebilir hastalıklara karşı yapılan aşılamanın tüm dünyada sekteye uğradığını, pandeminin başlangıcında sağlık kuruluşlarından hastalık kapma korkusuyla yaşanılan aşılamadaki aksama, her geçen gün artan aşı karşıtlığı ile birleşince, dünyada aşıyla önlenebilir hastalıklara karşı savunmasız bırakılan çocuk sayısı arttı” sözleri ile aileleri bu konuda uyarıyor.
PANDEMİDE 56 ÜLKEDE 101 TOPLU AŞILAMA KAMPANYASI İPTAL EDİLDİ
Pınar Okyay, pandemi döneminde milyonlarca çocuğun zorunlu aşılarının yapılmadığını söylüyor. Bilim insanlarının rutin aşı uyarılarına hak veren Okyay, “Bu dönemde, altı Dünya Sağlık Örgütü Bölgesinin tamamı (Afrika Bölgesi, Amerika Bölgesi, Güney Doğu Asya Bölgesi, Avrupa Bölgesi, Doğu Akdeniz Bölgesi ve Batı Pasifik Bölgesi), rutin aşılama faaliyetlerinde aksama olduğunu bildirdi, pandeminin ilk altı ayında 56 ülkede 101 toplu aşılama kampanyası iptal edildi” bilgisini veriyor.
117 MİLYONDAN FAZLA ÇOCUK RİSK ALTINDA
“Covid-19 küresel olarak yayılmaya devam ederken, halen 37 ülkede 117 milyondan fazla çocuk kızamık aşılarını olamama riski ile karşı karşıya” diyen Prof. Dr. Pınar Okyay, tehlikeyi şöyle anlatıyor: “Dünya çapında 23 milyon çocuk, 2020’de rutin aşılama hizmetleri aracılığıyla hayat kurtaran aşıları kaçırdı. Bu rakam, 2019’dakinden 3,7 milyonun çok üzerinde. Bu, dünyayı on yıldan fazla bir süre geriye götürerek 2009’dan bu yana en yüksek aşılanmamış çocuk sayısı. Bu çocukların çoğuna (17 milyona kadar) tek bir aşı bile yapılmadı.”
RİSK KAPIDA: KIZAMIK SALGINI YAŞANABİLİR
“Aşılamaların ertelenmesi sebebiyle yeni bir kızamık salgını kapıda mı?” diye sorduğumuz Okyay’ın cevabı bir hayli korkutucu.
“Ölümcül, son derece bulaşıcı bir virüs olan kızamık, bağışıklama boşluklarını affetmez. Askıya alınan bağışıklama faaliyetleri ve gecikmiş kampanyalardan kaynaklanan kızamık bağışıklığı boşlukları, kızamığın yeniden canlanmasının bir habercisidir” diyen Pınar Okyay, kızamığa bağlı ölümlerin artma riskinin de olduğundan bahsediyor ve şunları söylüyor:
“Çok önemli bir konu da; bu enfeksiyonlar yalnızca zayıf kızamık aşısı kapsamının bir işareti değil, aynı zamanda hayati sağlık hizmetlerinin en fazla risk altındaki popülasyonlara ulaşmayabileceği bilinen bir belirteçtir. Buna bir de salgının özellikle yoksul çocuklar için gıda kaynakları üzerindeki etkileri ve A vitamini kesintileri de eklendiğinde, bu durum kızamığa bağlı ölümlerin artmasına neden olabilir. Zaten, kızamık ölümlerinin %95’ten fazlası, kişi başına düşen gelirin düşük ve sağlık altyapısının zayıf olduğu ülkelerde meydana gelmektedir. Pandemi bu eşitsizliği de derinleştirmiştir.”
HER YIL AŞILAMA İLE 2-3 MİLYON ÇOCUK ÖLÜMÜ ENGELLENİYOR
Akman, her yıl doğru aşılama ile dünyada 2-3 milyon çocuğun ölümü önlendiğini, 2019 yılında dünyadaki en büyük kızamık salgınının Kongo’da görüldüğünü ve kaybedilen 4000 kişinin çok büyük bölümünü 5 yaş altı çocuklardan oluştuğunu belirtiyor.
“Son 50 yıl içinde sağlık alanında yaşanılan en büyük gelişme aşılardır. Aşıların en önemli görevi çocukları hastalığın komplikasyonundan korumaktır. Bugün çocuklarımızı difteri, boğmaca, kızamık, menenjit nedeniyle kaybetmiyorsak, çocuk felci ve menenjit nedeniyle kalıcı özür yaşanılmıyorsa, bunun tek nedeni doğru aşılama sayesindedir.” İfadelerin kullanan Akkuş, kızamık kadar basit bir hastalığın, aşısız çocuklarda görülmesiyle gelişebilen zatürre, ensefalit komplikasyonunun bu çocuklarda yaşam kaybına neden olabileceğini vurguluyor.
COVID-19 AŞILARINA OLAN GÜVENSİZLİK, GENEL AŞI TEREDDÜTÜNÜ TETİKLEDİ Mİ?
Pınar Okyay’ın bu soruya cevabı “Evet, Covid-19’a karşı aşılara olabilecek bir güven kaybı, genel aşı tereddütünü tetikleyebilir ve çocukluk aşı kapsamına büyük zarar verebilir” oluyor.
“Aşı karşıtlığı ise daha farklıdır; toplumsal düzeyde aşılama hizmetlerinin pratikte uygulanıyor olmasına rağmen aşılamanın kabul edilmemesi veya geciktirilmesi olarak tanımlanmaktadır” diyen Okyay, dünyadaki aşı reddi vakalarının son yıllarda tehlikeli boyutlara ulaşması üzerine DSÖ’nün 2019’da çözüme kavuşturmayı planladığı 10 küresel sağlık sorunun başında ‘aşı karşıtlığı’na yer verdiğini söylüyor.
AŞISIZ ÇOCUKLAR SALGINA NEDEN OLUYOR
“Aşılama ile önlenebilen bulaşıcı hastalıklar için, toplumda aşısız çocuk sayısının artışı, yıllardır nadiren gördüğümüz kızamık gibi hastalıklarla ilgili salgın yaşanmasına neden olabilir” diyerek sözlerine devam eden Semra Akkuş Akman, özellikle covid-19 salgını nedeniyle zor günler yaşadığımız bu dönemde olası kızamık, difteri, boğmaca gibi aşıyla önlenebilir hastalık salgınların bu süreci içinden çıkılmaz hale getirebileceği konusunda uyarıyor.
“Cumhuriyet dönemi şairi, çocuk hekimi Dr. Ceyhun Atıf Kansu’nun bir Anadolu köyünde kızamık nedeniyle kaybedilen 23 çocuk için yazdığı ‘Kızamuk Ağıdı’ şiiri; aşıların olmadığı yıllarda yaşanılan çaresizliğin dile gelişidir” diye sözlerine devam eden Akman, pandemi korkusuyla sağlık kuruluşlarına başvurmayıp eksik aşı dozları olan çocukların ailelerine sesleniyor:
“Aşıyla önlenebilir hastalıkların çocukluk çağında en az covid-19 kadar ciddi sonuçları olduğunu bilmeli, eksik aşı dozlarını tamamlatılmalıdır. Aşı karşıtlığı çocuklarımızın hayati riskini göze almaktır, unutmayın AŞI HAYAT KURTARIR.”
KIZAMIĞIN ÖNLEMENİN YOLU AŞIDAN GEÇİYOR
Pınar Okyay, “Kızamık, dünyanın birçok ülkesinde endemik olmaya devam ediyor ve bulaşmaya yetecek kadar savunmasız insan bulduğu her yerde yeniden ortaya çıkacak. Kızamık veya diğer aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı kaçırılan aşıların mümkün olduğunca çabuk sağlanması çocuk sağlığı için hayati önem taşımaktadır” diyor.