
Turizm sektöründe faaliyeti olan firmaların daha düzenli çalışması için kanunda yapılan değişiklikler önemli. Özellikle yaz turizmi sezonunda ciddi çalışan kurumlar yanında derme-çatma anlayışı ile çalışanların da olduğuna tanık oluyoruz. Örneğin Deniz’ e 100 metreden uzak bir arazisi olan veya Deniz’e sıfır arazisi olan, bunlarla birlikte kıyıyı hazineden kiralayan bir kısım kişiler Deniz’e ulaşmanız için sizden plaj ve araç park parası adı altında tahsilat yapıyorlar. Hiç bir hizmet vermeseler de halka açık sahillere halkın girmesini bir şekilde engelliyorlar. Bir çoğumuzun bilmediği husus, kıyıların kamu malı olduğu konusudur. 7334 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu’ndaki değişiklikte bu bir kez daha vurgulanmış. Kanun’un ilgili maddesi aynen şöyle: ‘Bakanlık tarafından, imar planı gerektirmeyen, sabit olmayan, kamuya yararlı, konaklama içermeyen, ‘ücretsiz girişli’ günübirlik tesis yapılabilir.’Bu durum kamudan kiralanan yerler yanında özel mülkiyete sahip olanlar için de geçerli. Daha da konuyu irdelersek özeti şöyle. Bir yatırımcı Türkiye Cumhuriyeti Hazinesinden Deniz’e sıfır bir arazi kiralamış. Araziyi moda deyimi ile ‘Beach’ e çevirmiş. Şimdi gelelim kıyı kanuna. Kıyı kanunu 5. Madde de : “Kıyılar ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.” denilmekte. Burada kamunun arazisini kiralayan ‘Beach’ işletmecisi, kıyının sağını, solunu, arkasını tel örgülerle kamunun kullanımına kapatıp, girişte para tahsilatı yapamaz. Arazi kamunun ise araç park bedelini, sahislar plaja ulasacagi icin araci koruyorum adı altinda alamaz. Peki işletmeci giriş ücretsiz olunca nasıl para kazanacak. Verdiği hizmetten. İşte bu hizmetin kalitesi için yasa değişikliği ile Turizm İşletme Belgesi almak zorunluluğu getirildi. Ben, çok iyi hizmet sunan işletmeler dışında, tuvaleti, lavabosu olmayan geçici Belediye Ruhsatları ile çalışan işletmeleri gördüm. Üstelik bu işletmelerin mutfakları pislik içinde iken, 5 yıldızlı otel fiyatları ile yemek verdiklerine bir çok okuyucumuz tanık olmuştur. Yasa değişikliğinin temel amacı Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri’nde tarihi ve kültürel değerlerle birlikte Tüketici’yi korumayı sağlıyor. Bir kaç sektör temsilcisinin ‘Turizm İşletme Belgesi ‘ harçları konusundaki endişelerini de haklı buluyorum. Yasa’nın en çok dikkatimi çeken yönü ise belgelendirmelerin çok kısa sürede verilmesini sağlaması.