Türkiye yaz aylarına düşen vaka sayıları ve artan aşılamanın da etkisiyle koronavirüse karşı alınan bazı tedbirleri kaldırarak girdi. Bayram tatilinde de milyonlarca insan harekete geçti. Kimi yazlık bölgelere, kimi ise memleketine akın etti. Artan hareketlilik sonrasında 5 binin altına inen vaka sayıları, dün itibarıyla 15 bin seviyesini aştı.
Vaka sayılarının artmasının ardından uzmanlar yeniden bazı tedbirlerin devreye alınması gerektiğine dikkat çekti. Ancak dün Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer, ‘aşı olmayanlara’ yönelik bazı tedbirler alınması konusunda yazılı bir açıklama yaptı.
2 MADDELİK ÖNERİ
Demirer, 1 Eylül’den itibaren restoran, kafe, gece kulübü, spor salonu, sinema, konser ve düğün salonu gibi yerlerde bulunacaklara 2 doz aşı zorunluluğu getirilmesi çağrısında bulundu. Kaya Demirer, TURYİD olarak hükümetin desteğiyle gerçekleşebilecek iki yeni önerilerinin bulunduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı: “Birincisi; 1 Eylül’den itibaren lokanta, kafe, bar, gece kulübü, kıraathane, spor salonları, her türlü müsabaka sahaları, sinema, tiyatro, konser ve düğün ve özel davetlere katılacak misafir ve müşterilerin 2 doz aşıyı yaptırmış olması zorunluluğu getirilmesi. İkincisi; 1 Eylül’den itibaren 2 doz aşısını yaptırmaktan imtina etmiş sektör çalışanlarımızın kanun değişikliğiyle işverenin inisiyatifinde ileri bir tarihe kadar tek taraflı bir karar ile zorunlu ücretsiz izine çıkartılabilmesi durumu. Önerdiğimiz bu iki maddenin 1 Eylül itibarıyla yürürlüğe girebilmesi için 1 Ağustos’ta bu kararın açıklanmasıyla 4 haftalık süre içinde hiç aşılanmamış bireylerin dahi iki doz aşısını tamamlaması sağlanmış olacaktır.”
ÖNERİYİ DESTEKLİYORUZ
TURYİD’in paylaştığı öneriyi, Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel’e de sorduk. Öncel konu hakkında şunları söyledi: “Aşının yan etkilerinin çok sınırlı olduğu kanıtlandı. Aşı ile ölüm riski çok çok aza iniyor. Ayrıca entübe olanların veya hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunun aşısını yaptırmayanlar olduğu ifade ediliyor. Tüm bu bilgiler alt alta toplandığında aşının salgınla mücadele en önemli tedbir olduğu ortaya çıkıyor. Bu çerçeveden bakınca TURYİD’in paylaştığı öneriyi bizlerin de desteklediğini söyleyebiliriz. Çünkü, bir kez daha kapanma sürecine girilirse, hiçbir işletme bu durumu kaldıramaz. Bu yüzden çeşitli noktalara 2 doz aşısını olmayanların kabul edilmemesi yönünde bir tedbir alınması salgınla mücadelede yararlı olabilir.”
SICAK BAKIYORUZ
Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Başkanı Alp Önder Özpamukçu da, “TURYİD önerisini bize de sundu. Öneriye göre bazı kapalı alanlara aşı olmayanların girememesi ve aşı olmayan çalışanların izne çıkarılması durumu var. Biz de TAMPF yönetim kurulu olarak öneriyi değerlendirmeye aldık. Yönetim kurulu tarafından henüz nihai karar verilmedi ancak sıcak baktığımızı söyleyebiliriz” diye konuştu. Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl ise bu öneri konusunda kendilerinin bilgilendirilmediğini, dernek olarak kendi önerilerini hazırlayıp kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi.
‘SALGININ BEDELİNİ ÖDEDİK’
EKONOMİYİ durma noktasına getiren çok sert karantina önlemleri yaşadıklarını, 18 aylık salgın sürecinde çalışamadıklarını, uzun süre kapalı kaldıklarını anlatan Kaya Demirer, kısıtlı saatlerde faaliyet göstermeye çalıştıklarını, halen ruhsat saatlerine göre faaliyetlerini tam olarak sürdüremediklerini aktardı Demirer, salgının bedelini ekonomik ve sosyal olarak ödediklerini belirtti.
‘AŞI TERCİH DEĞİL TOPLUMSAL SORUMLUK’
Aşının, tercih değil toplumsal sorumluluk olduğunu belirten Kaya Demirer, “İnanıyoruz ki bireysel özgürlükler ancak toplumsal kazanımlarla korunabilir. Şu anda mümkün olan tek seçenek hayatı korumak için virüsle güvenli bir şekilde bir arada yaşamak, toplumun farkındalığını ve kurallara uyumu arttırmaktır. Toplumsal bağışıklığı yakalamak da artık bir yöntem olarak görünmektedir. Zira iki doz aşısını tamamlamış bireylerin virüsle temaslarında varyantı ne olursa olsun ağır bir vaka durumunun gerçekleşmediğini tüm dünyada gözlemliyoruz.” ifadelerini kullandı. Yeme-içme sektörünün artık yeniden kapanmayı kaldıramayacağına vurgu yapan Demirer, “İnsanların aşı olmama hakkı olabilir. Ancak aşı olmayanlar aşı olanların hakkına girdiği noktada önlem alınması gerekir. Getirdiğimiz öneriyle aşı olmayanların zaruri hayattan değil, sosyal hayattan kısıtlanmasını talep ediyoruz. Eğer bu önerimiz kabul edilir ve 1 Eylül itibariyle bu öneriler devreye alınırsa, aşı olmayanlara iki doz aşı için de zaman tanınmış olur” dedi.