Biden’ın da başkan yardımcısı olduğu 8 yıllık Obama dönemini anlatan Dağlı, Biden başkan olana kadar geçen 12 yıllık Türkiye-ABD ilişkilerindeki değişimi yazdı.
“Onun bıraktığı Türkiye, Azerbaycan’da yoktu, şimdi var. Libya’da yoktu, şimdi var. Doğu Akdeniz’de yoktu şimdi var. Suriye’ye daha yeni adım atmıştı, şimdi desteklediği muhalif gruplar, bir bölgeyi yönetiyor. Irak’ta bu kadar aktif değildi şimdi PKK Irak’ta kaçacak delik arıyor. Biden bıraktığında, Türkiye’nin Nükleeri santral yoktu, şimdi inşa ediliyor. Hava Savunma Sistemi yoktu, şimdi var. Doğa gaz aranamıyordu bile şimdi çıkarılıyor” diyen Dağlı, atılan “Ermeni Soykırımı” yalanının da tutmadığını söyleyerek, “Şimdi geriye tek kurşunu kaldı, o da 17 Aralık FETÖ ürünü olan Halkbank kumpası” ifadesini kullandı.
İşte Taha Dağlı’nın “Biden’ın elinde başka silah kaldı mı?” yazısının tamamı:
“Biden yönetimi ile Türkiye arasındaki ilk yüz yüze en üst düzey temas 14 Haziran’da, Brüksel’deki NATO Zirvesinde yapılacak. Beyaz Saray Biden-Erdoğan görüşmesine bir hayli önem veriyor ki, Biden’ın resmi programında detaylı olarak bahsedilmiş, bu konudan.
Beyaz Saray’ın başında Biden var, temsil ettiği anlayış ise 4 yıl öncesine kadar alışık olduğumuz Obama dönemi.
Biden o dönemde 8 yıl başkan yardımcılığı yaptı.
Arada 4 yıllık boşluk bıraktı ve başkan olarak Beyaz Saray’a döndü.
Onun bıraktığı Türkiye, Azerbaycan’da yoktu, şimdi var.
Libya’da yoktu, şimdi var.
Doğu Akdeniz’de yoktu şimdi var.
Suriye’ye daha yeni adım atmıştı, şimdi desteklediği muhalif gruplar, bir bölgeyi yönetiyor.
Irak’ta bu kadar aktif değildi şimdi PKK Irak’ta kaçacak delik arıyor.
Biden bıraktığında, Türkiye’nin Nükleeri santral yoktu, şimdi inşa ediliyor.
Hava Savunma Sistemi yoktu, şimdi var.
Doğalgaz aranamıyordu bile şimdi çıkarılıyor.
Peki Biden yönetimi ne yaptı?
Trump’ın son dönemindeki demokratların baskısıyla Türkiye’ye CAATSA yaptırımları uygulandı.
24 Nisan’da soykırım iddiasını kabul etti.
FETÖ ile PKK unsurlarıyla işbirliğini arttırdı.
Ve “Ama S-400ler” diye başlayıp devam eden bir sürü tehditkar mesaj.
Yaptırım meselesi Türkiye’nin çok umurunda olmadı, karşılığı da olmadı.
Hele ki soykırım iftirası, Ermenistan’ın bile umurunda olmadı.
Ermenistan’daki muhalifler, Biden’ın bu hamlesini, ABD-Rus kavgası olarak yorumladı.
Kaldı ki bizzat ABD’de Kaliforniya eyalet mahkemesi, Ermenilerin sözde iddialar nedeniyle tazminat davası açmalarının önünü emsal bir kararla 2019’da kesmişti.
Türkiye’de de Ermeni vatandaşlarımız var. Hepsi reaksiyon gösterdi.
En başta ta Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan.
Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, İstiklal Caddesinde Türkiye’nin ilk profesyonel milli boksörü Garbis Zakaryan’ın hayatının anlatıldığı sergi açtı. Zakaryan Ermeni asıllıydı, Türk boksunun efsane ismiydi, Cemal Kamacı’nın da hocasıydı. Sergiye katılan Patrik Maşalyan gururla Türkiye’yi anlattı, Amerikan yönetimine daha önce verdiği tepkiyi hatırlattı, “hep birlikte tek milletiz, hep birlikte Türkiye’yiz” dedi.
Biden’ın soykırım silahının boşa gittiğini anlatmak için daha başka örnekler de verebiliriz.
Şimdi geriye tek kurşunu kaldı, o da 17 Aralık FETÖ ürünü olan Halkbank kumpası.
Biden yönetiminin Türkiye konusunda kafasının karışık olduğunu söyleyebiliriz.
Türkiyesiz olmaz, diyenler çok. Ama böyle bir Türkiye de istemiyorlar.
Eski Türkiye gibi olsa, tamam fakat o da bizde yok.
Kafaları bu yüzden karışık.
Peki ne olacak?
Biden yönetimi öyle ya da böyle Türkiye’yi bir konuma oturtacak.
Türkiye niyetini söylüyor, “yönüm Batı” diyor.
Ama dayatmayla, tehditle, geri adım baskısıyla olmaz, diye de ısrarla vurguluyor.
Türkiye, ABD’nin öyle ya da böyle müttefiki.
Rusya ise değil hatta en hafif tabirle mücadele edilecek rakip Rusya, ABD için.
19 Mayıs’ta ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bir araya gelmişlerdi.
Blinken, tek tek Rusya ile problem yaşadıkları bölgeleri sıralamıştı, Lavrov’a.
Suriye, Libya, Ukrayna, Azerbaycan ve Afganistan diye.
Biden yönetimi Rusya’yla rekabet edecekse, mücadele edecekse, kavga edecekse, bu alanlar belli.
Haritada ortada.
Suriye’de de, Libya’da da, Ukrayna’da da, Azerbaycan’da da Türkiye var.
Afganistan ise ABD’nin “burada benden ziyade senin sözünü dinlerler” dedikleri, Türkiye’nin etki alanındaki bir ülke.
Evet Biden’ın Türkiye konusunda kafası karışık.
Ne istediği belli ama Türkiye’nin de karşılık vermesi, onların eskiden beri alışık oldukları düzeni bozuyor.
O düzen artık yok, Biden bunu kafasına sokmalı.
Ve eşit şartlarda, dayatma ya da tehdide başvurmaktan vaz geçerek, yoluna devam etmeli.
Türkiye-ABD ilişkileri her iki ülke açısından da önemli.
Elbette tek bir görüşmeyle aradaki yığınla sorun asla çözülmez. Ve belki daha sonra da çözülmez.
Ama en azından problemli alanlar, çevrelenip, kuşatılır, böylelikle yenilerinin üremesi engellenir.
Mevcut krizler, baskılanarak, yeni krizlerin ortaya çıkmasının önü alınır, bu sayede de yeni bir ilişki modeline geçiş yapılabilir.”