Ahmet Hakan, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde “Teşekkürler Biden Bey! İç cepheyi birleştirdin” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Ahmet Hakan yazısında, ABD Başkanı Joe Biden’ın 915 olaylarını “soykırım” olarak niteleyerek büyük bir skandala imza atmasının Türkiye’de gazetecisinden siyasetçisine, sanatçısından teşkilatta çalışanına kadar her görüşten insanı bir araya getirdiğini dile getirdi.
İşte Ahmet Hakan’ın o yazısı;
Dün itibarıyla…
Manzara-i umumiye aşağı yukarı şöyle:
*
Fazıl Say ile AK Parti Bağcılar İlçe Teşkilatı…
Aynı duyguda birleşmiş durumda.
*
İktidar yanlıları, Nutuk’ta Atatürk’ün Ermeni olaylarını anlattığı kısımları paylaşırken… Atatürkçüler, Hınçak suikastçıya selam sarkıtan Boğaziçi Dayanışması’na had bildiriyor.
*
AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti…
Hepsi aynı noktada.
*
Emekli generaller ve emekli büyükelçiler, tarihi belgelerle iftiranın iftira olduğunu kanıtlamaya çalışırken…
Kâzım Karabekir’in kızının anlattıkları herkesin ortak referansı oluyor.
*
Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Milliyet, Yeni Şafak, Sözcü…
Gazetelerin manşeti ortak.
*
Sağcısı solcusu, liberali ulusalcısı, İslamcısı Atatürkçüsü…
Milletin isyanı da ortak.
*
Bütün tartışmalarımızı, polemiklerimizi, çekişmelerimizi paranteze aldık.
– Cepheleşme yok artık… Tek bir cephe var.
– Kutuplaşma yok artık… Tek bir kutup var.
*
Teşekkürler Biden Bey!
Hiçbir güç…
Bu denli dağınık olan iç cepheyi, bu kadar hızlı bir şekilde toparlayamazdı.
Bir süreliğine de olsa…
İç cepheyi birleştirdin.
Eline, emeğine sağlık.
Işıklar içinde kal.
BİR DAHA SÖYLÜYORUM
Ermeni yurttaşlarımız, bu vatanın evlatlarıdır.
*
Dilimize dikkat edelim.
Üslubumuza dikkat edelim.
*
Bize yapılan haksızlığa isyan ederken…
Kendimizi kaybedip…
Ermeni vatandaşlarımızı üzecek bir dil ve üsluba yönelmeyelim.
OKUMA PARÇASI
BERNARD LEWIS DİYOR Kİ: BU DÜPEDÜZ YALANCILIKTIR
TARİHÇİLERİN babasının babası olan Bernard Lewis, şu sorunun yanıtını arıyor:
*
“Nazilerin yaptığı soykırım ile Ermenilere yapılanlar arasında bir paralellik var mıdır?”
*
Asıl amacı ise şu hedefe varmak:
– Birine soykırım deniyorsa…
– Diğerine de soykırım denebilir mi?
*
Şimdi koltuğunuzdaki oturuş biçiminizi değiştirin, kahvenizi elinize alın ve Bernard Lewis’in yaptığı şu konuşmayı sindire sindire okuyun:
*
– YALANCILIK: Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan Ermeni katliamı, Nazi Almanyasında yapılan soykırımla bir tutuluyor. Bu düpedüz yalancılıktır.
*
– KALKIŞMA: Ermenilere olan şey, savaştan uzun süre önce başlamış ve uzun yıllar boyunca devam etmiş Ermeni silahlı ayaklanmasının bir sonucuydu. Bazıları ordu mensubu olan çok sayıda Ermeni, cepheden kaçıp Türkiye’yi işgal eden Rus birliklerine katıldı. Hatta Ermeni isyancılar, işgal güçlerine vermek üzere Van şehrini ele geçirdiler. Anadolu’nun her yerinde gerilla savaşı vardı. Yani durum, bugünlerde söylendiği şekliyle Ermenilerin Türkiye’ye karşı ulusal özgürlük hareketiydi.
*
– TEHCİR: Ve elbette Türkler, bunu bastırmak için şiddetli yollara başvurdular. Ermenilerin hassas bölgelerden tehcir edilmesine ilişkin Türk hükümetinin emir verdiği açıkça kanıtlıdır. Bir katliam kararı alındığına dair hiçbir kanıt yoktur. Tam aksine başarılı olunamasa da bir katliam yaşanmasının önlenmesine dair hatırı sayılır kanıtlar vardır.
*
– KATLİAM: Evet, büyük katliamlar olmuştur. Kesin sayı bilinmiyor ama bir milyon ölü muhtemeldir. Katliamlar, düzensiz birlikler tarafından ve kendilerine yapılanlara karşılık veren yerli köylüler tarafından ve başka birkaç şekilde gerçekleşmiştir.
*
– SOYKIRIM: Ama bunu Almanya’daki Holokost’la paralel görebilir miyiz? Yahudiler, Alman devletine karşı silahlı bir isyana kalktılar mı? Almanya’ya karşı müttefik kuvvetlerle işbirliği yaptılar mı? Hayır! Berlin ve Hamburg gibi şehirler, tehcir kapsamının dışında tutuldu mu? Devlette çalışan Yahudiler, tehcir kapsamının dışında tutuldular mı? Yahudilere uygulanan tehcir, Almanya içinde düzgün uygulanması sayesinde Polonya’ya vardıklarında Polonya Yahudileri tarafından karşılanıp korumaya
alındılar mı?
*
– ABSÜRT: (Eğer soykırımla Ermeni olayını aynı paralelde görürseniz) Bütün bunları varsaymak durumundasınız. Bu bana absürt bir paralellik gibi gelmektedir.
BIDEN’A TÜRKİYE’Yİ KAYBETMENİN NE ANLAMA GELDİĞİ GÖSTERİLMELİ
Ben şu aşamadan sonra sadece ve sadece şunun yapılmasını istiyorum:
*
Birkaç lobi faaliyetine teslim olan Biden’a…
Türkiye’yi kaybetmenin ne anlama geldiği…
Ve neyi göze aldığı…
Onun kavrayabileceği bir netlikte…
Gösterilmeli.