İşte Ahmet Hakan’ın yazısında HDP’ye çağrıda bulunduğu bölüm:
Her PKK katliamında…
Gözler kısılıp HDP’ye bakılıyor.
*
– “Ne diyecekler acaba?” diye…
*
– “Katliama yönelik şöyle okkalı bir kınama yapacaklar mı?” diye…
*
– “Acaba yine bir gerekçe bulacaklar mı?” diye…
*
– “Bu sefer, ‘Bu yapılan alçaklıktır’ demeyi başarabilecekler mi?” diye…
*
– “Silahsız insanları katletmek de neyin nesi!” tepkisi gelecek mi diye…
*
– “Biz artık yokuz bu işte! Yeter artık” diyecekler mi diye…
*
Ama hayır!
Nafile!
Olmuyor, olamıyor.
*
– Yine bin dereden su getirmeler…
*
– Yine alçaklığı okkalı bir şekilde kınayamamalar…
*
– Yine “devlet” ile “terör örgütü” arasında hiçbir fark görmemeler…
*
– Yine PKK’ya bir türlü toz konduramamalar…
*
– Yine “İki taraf da biraz hatalı” falan diyerek terör örgütünü temize çıkarmalar…
*
– Yine “Kandil’i küstürmeyelim ama milletin tepesini de attırmayalım” inceliğini kollayan metinler…
*
Buradan HDP’ye sesleniyorum:
*
Anladık…
PKK ile aranıza mesafe koyamıyorsunuz.
*
Bari katliamla aranıza mesafe koyun.